Pazartesi, Ekim 13, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

10 Ekim: Unutmanın Değil, Hatırlamanın Günü!

Bazen bir meydanda yükselen bir slogan, yılların unutturamadığını bir anda yeniden hatırlatır.

Bazen kırmızı bir karanfil, suskunluğun ortasında yeniden söz olur. Ve bazen bir yürüyüş, devletin unutturmaya çalıştığı bir katliamın yıl dönümünde, kentin sokaklarını vicdanın sesiyle doldurur.

Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri’nin bu yıl 10 Ekim Ankara Gar Katliamı için düzenlediği anma etkinliği, tam da böyle bir anlam taşıdı. Tepecik Camii’nden belediye meydanına yapılan yürüyüşte yükselen sloganlar, 10 yıl öncesine Ankara Garı önüne uzanan bir köprüyü kurdu.

“Katil IŞİD”, “Faşizme karşı omuz omuza!” ve “Ankara’nın hesabı sorulacak!” sloganları atıldı. Bu sloganlar, yalnızca geçmişin öfkesini değil, bugünün kararlılığını da taşıyordu.

Müdahaleye Rağmen Kararlı Adımlar

Polisin yürüyüşe ve sloganlara yönelik müdahale girişimlerine rağmen, kortej dağılmadı. Kalabalık, sloganlarını daha da yükselterek, kararlı bir biçimde yürüyüşü belediye meydanına kadar sürdürdü. Bu duruş, yalnızca bir anmanın değil, toplumsal hafızanın sokaklarda vücut bulmasının simgesiydi.

Yüksel Okyay’ın Sesinden: Sloganlar ve İsimler

Yürüyüşün ve anma töreninin ruhunu belirleyen önemli figürlerden biri Yüksel Okyay oldu.
Gerek kortej boyunca attırdığı güçlü sloganlarla kalabalığı diri tutması, gerekse anma bölümünde yaşamını yitirenlerin isimlerini tek tek okuması, etkinliğe derin bir ritim ve duygu kattı.

Her isim Yüksel Okyay tarafından yüksek sesle okunduğunda, kalabalık hep bir ağızdan “Yaşıyor!” diye yanıt verdi.
İsimlerin yazılı olduğu alana kırmızı karanfiller tek tek bırakıldı. Her bir karanfil, o gün Ankara Garı önünde yitirilen bir canın anısına sessiz ama güçlü bir saygı duruşu niteliğindeydi.

Unutmanın Kıskacına Karşı Ortak Vicdan

10 Ekim Katliamı, bu ülkenin yakın tarihindeki en büyük insanlık suçlarından biridir. 103 insan, barışı savundukları bir sabah Ankara Garı önünde, devletin gözü önünde katledildi. Aradan geçen on yılda adalet sağlanmadı; faillerin yanı sıra siyasi sorumlular da hesap vermedi. Devletin cezasızlık politikası, bu katliamı yalnızca geçmişin bir travması değil, bugünün demokrasi sorunlarının aynası haline getirdi.

İşte bu nedenle Bodrum’daki yürüyüşün ve basın açıklamasının her cümlesi kıymetliydi. Nermin Güleç ve Hülya Bayar tarafından okunan basın açıklamasında, “Unutmadık, unutturmayacağız” vurgusu bir kez daha güçlü biçimde dile getirildi. 10 yıl sonra bile bu çağrının bu kadar canlı olması, toplumsal hafızanın diri tutulduğunun göstergesi.

DİSK Dev Emekli-Sen ve Emek Güçleri: Sessizliğe Karşı Direnç

Anmanın önemli taraflarından biri de DİSK Dev Emekli-Sen Bodrum Şubesi ve Emek–Demokrasi Güçleri’nin sahada omuz omuza yer almasıydı. Yalnızca bir anma etkinliği değil, örgütlü bir duruş sergilendi.

DİSK Dev Emekli-Sen Bodrum Şubesi, son dönemde kentte düzenlediği kongre, açıklama ve eylemlerle emek mücadelesinin önemli bir bileşeni haline geldi. Bu yürüyüş, onların yıllardır süren sessizliğe karşı yükselttikleri toplumsal itirazın da bir parçasıydı. Yıllarca emeğiyle yaşamış bir kuşağın, şimdi meydanlarda adalet ve demokrasi için söz kurması… Bu, hem tarihsel hem siyasal bir mirasın taşındığını gösteriyor.

Emek örgütleriyle demokrasi güçlerinin yan yana gelişi, ülkenin karanlık dönemlerinde en çok ihtiyaç duyduğumuz birlik ve dayanışma kültürünün yeniden inşa edildiğinin habercisi.

Son Söz Yerine…

10 Ekim’i hatırlamak, sadece bir anma değil; bu ülkenin geleceğini kimin kuracağını belirleyen bir siyasal eylemdir.
Unutanlar kaybeder, hatırlayanlar mücadeleye devam eder.

Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yürüyüşü, bu anlamda bir hafıza nöbetiydi.
Polisin müdahalesine rağmen kararlılıkla atılan her adım, bu nöbetin ne kadar güçlü bir vicdandan beslendiğini gösterdi.
Yüksel Okyay’ın sesiyle yankılanan sloganlar ve isim okuma töreni, bu hafızayı canlı tutan kolektif bir ritme dönüştü.
DİSK Dev Emekli-Sen Bodrum Şubesi’nin omuz omuza duruşu ise bu nöbetin kalıcılığını simgeliyor.

Bir kez daha söylüyoruz: Unutmadık, Unutturmayacağız.

Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.

Popüler Haberler