Bodrum, tarih boyunca denizle yaşayan, denizcilik kültürüyle şekillenen bir kenttir. Ancak bugün sahillerin, kıyıların ve denizciliğin geleceği ciddi tehditler altındadır. Marinaların kontrolsüz genişlemesi, plajların özelleştirilmesi, kıyıların betonlaşması ve denizcilerin karşılaştığı engeller giderek artmaktadır. Daha da vahimi, bu süreç boyunca Bodrum Denizciler Derneği’nin güçlü bir ses çıkarmamış olmasıdır.
Şimdi ise yeni bir yönetim belirlemek için seçim sürecine girildi. Ancak en büyük soru şudur: Bodrum’un denizlerine ve denizcilerine gerçekten sahip çıkacak bir yönetim iş başına gelebilecek mi?
- Kaçak tekneler ve haksız rekabet
Bodrum’da ruhsatsız ve denetimsiz teknelerin hızla artması, kayıtlı tekne işletmecilerini zor durumda bırakmaktadır. Yasal yükümlülüklere uyan tekneler vergilerini öderken, kaçak teknelerin hiçbir yaptırıma tabi olmaması sektörde haksız rekabet yaratmaktadır.
Ne Yapılmalı?
Denizciler Derneği, kaçak teknelerle mücadelede belediye, Sahil Güvenlik ve diğer denetim organlarını harekete geçirmelidir.
Ruhsatsız teknelere karşı düzenli denetimler yapılmalı ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.
Vergi adaletsizliğini önlemek için kayıtlı yatçılar için teşvik mekanizmaları geliştirilmelidir.
- Turgutreis sahil güvenlik limanı inşaatı ve denizcilik üzerindeki etkisi
Turgutreis’te yapımı süren Sahil Güvenlik Limanı inşaatı, bölgedeki deniz ekosistemini yok etmiş, sahili betonlaşmaya sürüklemiştir. Bu tür projeler, yerel denizciliği desteklemek yerine, doğal deniz ortamına geri dönüşü zor zararlar vermektedir. Ancak Bodrum Denizciler Derneği bu projeye karşı hiçbir tepki göstermemiştir.
Ne yapılmalı?
Dernek, bu tür kıyı tahribatına karşı aktif bir tutum almalı ve hukuki mücadelede öncü olmalıdır.
ÇED raporları dikkatlice incelenmeli ve kıyıları betonlaştıran projelere karşı çevreci girişimlerle direnç gösterilmelidir.
Denizciler Derneği, Bodrum kıyılarının korunması için kamuoyunu bilinçlendirmeli ve ilgili kurumlarla baskı oluşturmalıdır.
- Atık yönetimi ve çevre kirliliği
Bodrum’un en büyük değerlerinden biri olan denizlerin temizliği, doğrudan denizcilik sektörünün sürdürülebilirliğiyle bağlantılıdır. Ancak mevcut atık yönetim sistemleri yetersizdir. Teknelerin atıklarını boşaltacakları alanlar kısıtlıdır ve hizmet ücretleri yüksek olduğu için bazı tekneler yasa dışı yollarla denize atık bırakmaktadır.
Ne yapılmalı?
Denizciler Derneği, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve yerel yönetimlerle iş birliği yaparak atık toplama sistemlerini modernize etmelidir.
Atık yönetimi ücretleri adil bir şekilde belirlenmeli, teknecilerin yasal yollarla atıklarını bertaraf etmeleri teşvik edilmelidir.
Denizlerdeki atık sorununa dikkat çekmek için bilinçlendirme kampanyaları yürütülmelidir.
- Marina genişletme projeleri ve kıyı işgalleri
Yalıkavak, Türkbükü ve Gümüşlük gibi bölgelerde marinalar giderek genişlemekte ve kıyıları işgal etmektedir. Özelleştirilen sahiller ve yüksek ücretli özel plajlar nedeniyle halkın denize erişimi kısıtlanmaktadır.
Ne yapılmalı?
Bodrum Denizciler Derneği, sahillerin kamuya açık kalmasını savunan bir politika benimsemelidir.
Kıyı işgallerine karşı hukuki süreçler başlatılmalı ve kıyıların özelleştirilmesine izin verilmemelidir.
Çevre dostu projeler desteklenmeli, kıyı kullanımında adil ve şeffaf politikalar benimsenmelidir.
- Küçük ölçekli denizcilik işletmelerinin korunması
Büyük yatırımcılar, Bodrum’da denizcilik sektöründe tekelleşmeye doğru ilerlemektedir. Küçük ölçekli tekne sahipleri ve işletmeciler, marinaların yüksek fiyat politikaları ve yer sıkıntısı nedeniyle büyük baskı altındadır.
Ne Yapılmalı?
Dernek, küçük işletmelerin rekabet edebilmesi için yerel yönetimlerle teşvik mekanizmaları geliştirmelidir.
Marinaların fiyat politikalarının adil olması için girişimlerde bulunulmalıdır.
Küçük ve orta ölçekli denizcilik işletmelerinin korunması için devlet desteği sağlanmalıdır.
- Yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının harekete geçirilmesi
Denizcilik sektörünün sürdürülebilirliği, Bodrum Belediyesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı gibi kurumların etkin politikalar üretmesine bağlıdır. Ancak bugüne kadar bu konuda ciddi bir koordinasyon sağlanamamıştır.
Ne Yapılmalı?
Bodrum Denizciler Derneği, bu kurumlarla düzenli toplantılar yaparak, çözüm odaklı politikalar geliştirmelidir.
Denizcilik sektörüne yönelik adil düzenlemeler oluşturulmalı ve tüm tarafların çıkarları korunmalıdır.
Denizlerin korunması için kamuoyu desteği sağlanmalı ve toplumsal farkındalık artırılmalıdır.
Sonuç: Denizlerimize ve geleceğimize sahip çıkalım!
Bodrum Denizciler Derneği, bugüne kadar denizcilerin temel sorunlarına güçlü bir duruş sergileyememiştir. Ancak 21 Mart 2025 seçimleri, bu anlayışın değişmesi için bir fırsattır. Yeni yönetim, Bodrum’un denizcilik kimliğini ve denizcilerin haklarını koruyacak bir politika belirlemelidir.
Denizlerimizi korumak için artık sessiz kalma dönemi sona ermelidir! Bodrum Denizciler Derneği, denizleri koruyan, kıyıları savunan, haksız rekabete karşı çıkan, çevreyi koruyucu projeler üreten bir kurum haline gelmelidir. Bu sadece bir meslek grubu meselesi değil, Bodrum’un geleceğini koruma mücadelesidir.
Artık denizcilerin gerçek temsilcisi olacak bir Denizciler Derneği’ne ihtiyacımız var!