Cumartesi, Haziran 7, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Anlayana Sivrisinek Sazköy, Anlamayana Davul Zurna Az

Belediye başkanı ve meclis üyeleri yaşadıkları kentlerin ve ilçelerin; başbakanı ve milletvekilleri sıfatındadır.

Bu görevi yerine getirirken; 5393 sayılı Belediye Kanunu başta olmak üzere; ilgili kanun, kanun hükmünde kararname, genelge ve yönetmeliklerin verdiği yetkilerle birlikte sorumluluk da üstlenirler, istisnaları olmakla birlikte..

Peki ne ola ki bu istisnalar!

Yönetim sürecini bir bütün olarak görüp, rota çizme becerisine sahip olabilmenin yanı sıra; kısa, orta ve uzun vadeli plan yapabilme yeteneği..

Başka bir deyişle seçimle gelen ulusal ve yerel yöneticiler; yazılı olan kamusal görevlerinin dışında yüksek kamusal fayda yaratacak performansları da ortaya koyabilmelidir.

Yoksa; kendinden başka kimseye yararı olmayan insanların, kamu ve devlet yönetiminde ne işleri olur ki!

Görevde olan 3.5 milyon devlet memuru, yasalar paralelinde devletin günü kurtaracak rutin işlerini yapıyor zaten..

Diğer taraftan tüm teknik yeterlilikleri yerine getirecek birikimleri olsa bile bu seçilmişlerin, stres yönetimi konusunda dayanıklı insanlar olmaları ayrı ve önemli bir gerekliliktir bence..

Kendini hele hele öfkesini yönetemeyen kamuyu yönetmeye yetkin midir? sorusunu bırakıyorum buraya..

***

Gazeteci olarak mümkün olduğu kadar belediye meclis toplantılarını izlemeye gayret ediyorum. Sonrasında da kentin hikayesine not düşmek gayreti ve düşüncesiyle usul ve içerik açısından da değerlendirmelerimin bazılarını da sizlerle paylaştığımı biliyorsunuz..

Bodrum Belediyesi Mayıs ayı meclis toplantısı 20 dakika gecikmeyle başladı. Meclis öncesi başkanın telefon trafiği gecikmenin asıl nedeni olsa da, gerekçesi meclis üyelerinin trafiğe takılmasına bağlandı.

AK Parti Grubunun; Başkan Mandalinci’ye sormayı planladığı 3 soru önergesinden birisinin, toplantının gecikmesine neden olan 20 dakikalık sürede buhar olduğu notunu da buraya düşerek başlayalım değerlendirmeye..

Neyse.. Başkan Mandalinci gündemi açtı. Gündem dışı söz isteyen CHP grubunun talebi, AK Parti Grup Sözcüsü Halime Kaya Öztok‘un usule uygun olarak, yani yazılı yapılmadığı uyarısıyla başkan tarafından reddedildi.

İç tüzük öğrenilmeli değil mi? Öztok; hukukçu kimliği ve konuya hakimiyetiyle iç tüzüğü öğretecek inşallah CHP Grup Sözcüsü Niyazi Atare‘ye..

Ardından AK Parti grubunun soru önergeleri geldi. Başkan Mandalinci muhalefet grubunun verdiği 2 soru önergesini gergin bir vücut diliyle yazılı cevap vereceğim diyerek okutmadı.

AK Parti Grup Sözcüsü Öztok‘un soru önergelerinin okutulma ısrarını kestirilip atan Başkan Mandalinci, toplantı öncesinde; geçen ayın içerisinde yapılanlar ile sonraki ayda yapılacak olan rutin işlere 32 dakika ayırdığına dikkat çekerek, durumu “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” deyimine bağlayarak devam edeyim.

Ay içerisinde gerçekleşen sıradan işleri dinlemenin ne meclis üyelerinin ne de toplantıya katılanların umurunda olmadığını Başkan Mandalinci’ye tekrar hatırlatmak isterim.

Kamusal fayda yaratan ve paylaşılması gerekli olan işlerin yansımalarını tabii ki bilmeyi ve öğrenmeyi isteriz. Ama zaman; tartışılması ve üzerinde konuşulması gereken işlerde harcanmalı.. Nasıl yani derseniz, mesela muhalefet grubunun soru önergeleri okutulmalı ve cevabı kamunun önünde verilmeli..

***

BB Meclisinin Mayıs ayı olağan toplantısının en önemli gündem maddesi, 3. sırada yer alan “Ekoturizm/Kırsal Turizm” hikayesi oldu.

Mehmet Şenol Özden’in sahibi olduğu, onlarca milyon dolar değeri olan projeyi yakından takip etmek ve hayata geçirmek için ağabey Uğur İlhami Özden’in kendini feda ettiği hikaye..

Feda derken yanlış anlaşılmasın lütfen. Ağabey Özden’in “Ekoturizm/Kırsal Turizm” projesini yakından takip etmek için Bodrum Belediye Meclis Üyesi olduğunu hatırladım da ondan..

Mumcular Ovası’nda gerçekleşen hikayenin nam-ı diğer adı “Sarı Öküz” hikayesidir. Esası da; Sazköy’de bulunan tarım arazileri üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılan bir imar rantı projesidir.

Uzun bir süredir uykuda tutulan hikaye yeniden gündeme geldi. Uzatmadan kısa bir bilgi veriyim.

Sazköy Mah. Kızılören Mevkii, 118 Ada, 25, 30, 31 ve 32 parsel üzerinde yapılması planlanan “Ekoturizm/Kırsal Turizm Tesis Alanı” 1/1000 ölçekli “Uygulama İmar Planı” talebi, Bodrum Belediyesi “İmar ve Bayındırlık Komisyonu” tarafından oy birliğiyle uygun bulunmamış. Uygun bulunmayan planı da meclis oy birliğiyle reddetti.

Bilmeyenin helal olsun komisyon ve meclis üyelerine diyebileceği karar, tamamen tribünlere oynanan bir oyunun son perdesi oldu.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün‘ün keskin zekasının bir iş insanıyla buluşması sonucunda başlayan süreci, yeni adıyla tekrar kamuoyuyla buluşturmak gerektiği düşüncesindeyim.

Hikayemizin yeni adı: “Anlayana Sivrisinek Sazköy, Anlamayana Davul Zurna Az”

Ucuz kahramanlıklarla oldu bittiye getirilen süreci Bodrumlu unutmuş olabilir, birlikte hatırlayacağız.

Yaşanılan süreçte alınan kararlar ve yapılan işlerin durumu; sen hangi başkansın hangi meclis üyesisin sorusunu sorduracak cinsten.. Kısacası akıllara zarar bir hikaye..

***

Bodrum’un yaşadığı birçok hikayeye ettiğim şahitlik, beni birçok seferinde bir belgesel izleme haline büründürür.

Ceylanı avlamaya çalışan yırtıcı pusudadır. İstersin ki rüzgar tersine dönsün ceylan yırtıcının kokusunu alsın veya yırtıcı bir dala basarak ses çıkarsın yada ceylanın sezgileri devreye girsin.. Ama hikaye çoğu zaman yırtıcının işi başarmasıyla sona erer.

Gerçi hikaye çok üzücü olmakla birlikte genelinde masumdur. Yırtıcı besin zinciri içerisinde ihtiyacı olanın peşindedir esasında.. Yaşanan; ekolojik döngü paralelinde rutin ve yaşamsal bir çabadır sonuçta..

Peki insanoğlu?

Hastalık derecesinde bir ruh haliyle tüm ceylanların peşinde.. İstilacı ve bitmek bilmeyen mülkiyet ve güç edinme isteğiyle..

*** 

Bu meclisin son notu da yeni meclis üyesi Anıl Alparslan olsun..

Adaylık öncesi başlayan bir hukuki sürecin sonlanmasıyla birlikte aldığı ceza sonrasında meclis üyeliği düşen CHP’li Faik Karakaya‘dan boşalan meclis üyeliğine, sıradan CHP’li Anıl Alparslan geldi.

Karakaya’nın düşen meclis üyeliği, geçtiğimiz Nisan ayı meclisinde seçildiği komisyon üyeliklerinin de boşalmasına neden oldu haliyle..

8. Gündem maddesinin konusu olan boşalan görevlerin tamamına, meclisin yeniden yaptığı seçimle, yeni meclis üyesi Alparslan seçildi.

Tecrübe ve birikimleri anlamında birbirleriyle bu kadar örtüştüklerinin, eminim kendileri bile farkında değildir diyelim ve genç siyasetçiye başarılar dileyelim.

***

Son olarak, dilek ve temenniler bölümünde yaşanan başkan performansına değinmek istiyorum.

Plajlar konusunda söz alan emekli bir vatandaşın derdini anlatmaya çalışırken sık sık sözünü kesen, üstenci ve kibirli bir başkanla bir kez daha karşılaştık.

İşini tam anlamıyla başaramayan ve eksiğini örtmeye çalışan bir belediye başkanının, vatandaşa kullandığı bu dil için ne söylenebilir bilemiyorum..

Zaman zaman belediye personeline de kullandığı güzel Türkçesinin bir sonucu olduğu düşüncesiyle zarif ruh halinin vatandaşa yansıması diyelim..

Ama bazı yansımaların ortam değiştirerek kırılmalarla sonuçlanabileceğini Başkan Mandalinci’ye hatırlatmakta yarar görüyorum.

Başkan Mandalinci’nin dikkatini çekeceğim başka bir konuda; kalabalıkta efelik edenin tenhada özrünün kabul görmeyeceğini ifade etmek olsun..

Popüler Haberler