Pazar, Eylül 21, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Koylarımıza Nereden Bakıyoruz?

Hafta arasında Necip DAMAR’ın gündeme getirdiği ve bu köşede de biraz daha ayrıntılandırılarak tartışmaya açılan “Dünyanın En Güzel Koyları Birliği” hususunda gelişen son durumu paylaşmak gerekiyor. Çünkü bu birliğe üye olmanın anlamından hareketle Bodrum kıyılarını konuşmak daha verimli olacak.

Her zaman söylediğimizi tekrar edelim. Bu köşede yıkmak, hırpalamak, savaşmak gibi bir anlayış, asla hakim dil olmaz ve olmayacaktır. Ancak Bodrum’un daha yaşanabilir hale gelmesi ve kamu yararına davranılması adına “sorgulayıcı” ve “zorlayıcı” olmak, bir Bodrumlu olarak, bilim ve akıl çizgisinde devam edecektir. Zaten bu duruş, hemşehrilik hukuku içinde, her kent paydaşına verilmiş bir haktır.

Zalimcan’ın önüme koyduğu dosyalardan birinin kapağını kaldırdığımda, eş zamanlı olarak görülen sosyal medya paylaşımından yola çıkılarak sorulan soruların bazıları cevabını bulmuş ve durum aydınlanmaya başlamıştır.

Öncelikle, 1997 yılında Tuğrul ACAR’ın belediye başkanlığı döneminde Galip GÜR’ün bireysel çabalarıyla girilen Dünyanın En Güzel Koyları Birliği‘ne, canı sıkılan bir kişi ya da grup değil, tüzel kişiliği olan ve koyu ya da koyları olan yöreler / bölgeler üye olabiliyor. Dolayısıyla her ne kadar bireysel çabayla üye olunmuşsa da, üye olan kurum nihayetinde Bodrum Belediyesidir.

Öğrenilen bilgiler kapsamında; birliğe üye olunduktan sonraki yıllık 2000 Euro aidatın 1997 yılından beri Bodrum Belediyesi‘nce ödendiği ancak toplantılara katılımın sadece Galip GÜR tarafından gerçekleştirildiği ve masrafların kendisi tarafından finanse edildiği, 2024 sonrasında ise birlik aidatının ödenip ödenmediği konusunun belirsiz olduğu, bugün Kanada’da başlayan kongreye de Galip GÜR’ün tek başına ve kendi imkanlarıyla katılacağı yönünde.

Bu birliğe kurumsal olarak Bodrum Belediyesince ödenen aidat dışında, üye olunmasının ve katılımın gerektirdiği harcamaların Galip GÜR tarafından yapılması, sahiden takdir edilmesi gereken bir fedakarlık. Bodrum adına teşekkür, bir borçtur.

Ancak edinilen bilgiler arasında; bireysel çabalarla yürüyen bu birlik üyeliği sürecinde yaşanan gelişmelerin, Bodrum Belediyesi’nin kurumsal hafızasına konmadığı ve belediyede bu dönem kurulan Turizm ve Denizcilik Komisyonu‘nun da konudan habersiz olduğu var. Bunun bir eksiklik olduğu, Bodrum adına yapılan her türlü çaba ve girişimin, belediyenin kurumsal hafızasına kaydedilip takip edilmesi gerektiği açık.

Bodrum olarak bugün başlayan 2025 yılı kongresine götürülen bilgilerle bu kongreden ve birlikten alınan verileri öğrenme hakkımızı saklı tutarak bu konunun Bodrum Belediyesi tarafından da daha fazla incelenmesi gerektiğini düşünmeliyiz. Yani sorulan soruların bazıları cevabını buldu ama diğerleri hala eksik. Örneğin ne verdiğimizi öğrendik ama ne aldığımızı ya da alabileceğimizi hala bilmiyoruz. Hatta, koylarımızın yararına alabileceklerimiz neler olabilir ve belediyemiz bu konuda ne tür hazırlıklar / projeler / girişimler yaptı ya da yapacak konusu bilinmezliğini koruyor.

Konu koylardan açılmışsa eğer, asıl Bodrum kıyılarını dolaysız ilgilendiren ve 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 102. Maddesi uyarınca 26.03.2023 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ikinci kez onaylanan “Aydın-Muğla İlleri Bütünleşik Kıyı Alanları Planı”nı gündeme getirmek gerekir. Esasen Zalimcan’ın bana sunduğu dosyanın asıl içeriği buydu ama “koy” meselesi, bir sosyal medya mesajıyla ortaya çıkınca birleştirmek zorunluluğu oluştu.

Bu planın içeriğini, kıyılarımızı ve koylarımızı nasıl etkileyeceğini ve plan hakkında Bodrum’un kurumsal duruşunu önümüzdeki birkaç gün içinde ayrıntılarıyla konuşacağız.

Konuşmalıyız ki, üç tarafı Dünyanın en güzel denizlerinden biriyle çevrili olan bu kadim coğrafyanın en büyük zenginliği olan kıyılarının nasıl kullanılacağına dair elimizdeki pusulanın “doğru yönü” göstermesini sağlayabilelim ve “Dünyanın En Güzel Koyları Birliği” gibi uluslararası platformlara gittiğimizde de, göğsümüzü gere gere deneyimlerimizi ve başarılarımızı anlatabilelim değil mi? Eksiğimiz varsa da, onu da bilelim ve geri dönülmez kayıplar yaşamadan gerekli önlemleri alabilelim.

Popüler Haberler