Muğla’nın Menteşe ilçesi Atatürk Bulvarı, 28 Eylül Pazar günü on binlerce yurttaşın katıldığı tarihi bir buluşmaya sahne oldu
ARENA HABER – “Toprağımızı Vermiyoruz – Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz” şiarıyla düzenlenen miting, zeytinliklerin, ormanların ve tarım alanlarının madenciliğe açılmasına tepkiyi kitlesel bir iradeyle ortaya koydu.
Mitinge Türkiye’nin farklı kentlerinden çevre örgütleri, meslek odaları, sendikalar ve siyasi partiler katıldı. Özellikle Bodrum’dan platformlar, çevre hareketleri ve CHP örgütleri yoğun katılım sağladı. Mitingin en dikkat çeken anlarından biri, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin kalabalık içinde halkla kucaklaşması, sohbet etmesi ve fotoğraf çektirmesiydi. Bu yaklaşım, halkın içinde, halkla birlikte siyaset anlayışının somut örneği olarak takdir topladı.
Özgür Özel: “Torba yasayı geri çekeceğiz, zeytinlerimizi savunacağız”
Özgür Özel: “Torba yasayı geri çekeceğiz, zeytinlerimizi savunacağız”Mitingin final konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidarı sert sözlerle eleştirdi:
“Zeytinlikleri, ormanları, tarım alanlarını maden şirketlerine peşkeş çeken bu torba yasa, sadece toprağımıza değil yaşam hakkımıza saldırıdır. Biz bu saldırıyı kabul etmiyoruz. Mecliste, meydanda, köylerde, kentlerde hep beraber mücadele edeceğiz. Bu torba yasayı geri çektireceğiz. Zeytin kazanacak, kötülük kaybedecek.”
Özel, Muğla halkına teşekkür ederek, “Türkiye’nin dört bir yanından gelen dostlarımızla bugün burada tarihi bir direnişin sayfasını açıyoruz” dedi.
Ahmet Aras: “Bir avuç rantçıya karşı milyonlarız”
Ahmet Aras: “Bir avuç rantçıya karşı milyonlarız”Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, kürsüden yaptığı konuşmada, “Zeytin Anadolu’nun bekçisidir. Ona taşınabilir meta gözüyle bakılamaz” sözleriyle büyük alkış aldı. Aras, “37 bin hektar zeytinlik bir avuç rant uğruna yok edilmek isteniyor. Biz milyonlarız, buna izin vermeyeceğiz. Toprağımızı, suyumuzu, havamızı savunacağız” diyerek yerel yönetimin bu mücadelede halkın yanında olacağını vurguladı.
Sendikalar, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, “Yaşam alanlarımızı savunmak, emeğimizi, geleceğimizi savunmaktır” sözleriyle sendikal hareketin dayanışma mesajını verdi.
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Arif Balkanay, mühendislerin ve mimarların “ekolojik yıkıma karşı mesleki sorumluluklarını” hatırlatarak mücadeleye katkı sunacaklarını açıkladı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, çevre mücadelesinin sağlık hakkıyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı: “Toprağımıza sahip çıkmak, sağlığımıza sahip çıkmaktır.”
Sol ve emekçi partilerin çıkışı
Sol ve emekçi partilerin çıkışıSOL Parti Sözcüsü İlknur Başer, “Maden yasasını sermaye şirketleri için çıkardılar. Limak gibi şirketler halkın geleceğini talan ediyor. Buna izin vermeyeceğiz, bu iktidarı ve emperyalistleri göndereceğiz” sözleriyle alkış aldı.
Yeşil Sol Parti Sözcüsü Didem Göçer, “Ekolojik yıkım aynı zamanda kadınların ve çocukların yaşam hakkını tehdit ediyor” diyerek mücadelenin toplumsal boyutuna işaret etti.
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, işçilerin ve köylülerin ortak mücadelesine dikkat çekti: “Topraklarını savunan köylülerle, emeğini savunan işçiler yan yana yürüyecek.”
TİP Sözcüsü ve Milletvekili Sera Kadıgil, iktidarın “3-5 şirketin çıkarı için doğayı satmasına” karşı ses yükseltti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Muğla’daki mücadeleyi Türkiye’deki ekolojik direnişlerle birleştiren bir konuşma yaptı: “Bu ülkenin her köşesinde doğayı savunan halklarımızın yanındayız.”
Yeni Yol Grubu Sözcüsü Selçuk Özdağ, torba yasayı “işgal yasası” olarak niteleyerek meclis muhalefetinin ortak tutum alması gerektiğini söyledi.
Kızıl Parti Eş Genel Başkanı Candan Polat Köksal, kapitalizmin doğayı sömüren yüzüne dikkat çekti ve dayanışma çağrısı yaptı.
Miting, yalnızca Muğla’da değil Türkiye genelinde çevre ve ekoloji mücadelesinin ortak adresi oldu. Özgür Özel’in net muhalefet dili, Ahmet Aras’ın yerel yönetimden güçlü çevre savunusu, sendika ve meslek örgütlerinin dayanışma mesajları, sol ve emek partilerinin sert çıkışları bir bütün olarak meydanda yankılandı.
Miting, “ekolojik muhalefet” ile siyasal muhalefetin ortak zeminde buluştuğu önemli bir dönemeç olarak kayda geçti.
Haber: Duran Öztürk
