Bugün bir ulusun kalbinde aynı anda iki duygu var:
Derin bir özlem ve sarsılmaz bir inanç.
10 Kasım, sadece bir anma günü değil;
laikliğe, demokrasiye, insan haklarına ve aklın üstünlüğüne inananların yeniden ant içtiği gündür.
Çünkü biz biliyoruz ki; Atatürk’ü anmak, gericiliğe karşı direnmek demektir.
Yobazlığa, karanlığa, biat kültürüne karşı aklı, bilimi ve özgürlüğü savunmak demektir.
Bu ülkenin geleceğini yeniden inşa edecek olan güç,
O’nun gösterdiği yoldadır:
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.”
10 Kasım, bir ulusun “Yas Günü” dür.
Ama bu yas, teslimiyetin değil direnişin yasadır.
Karanlığa karşı ışığı, suskunluğa karşı sözü, korkuya karşı cesareti temsil eder.
Bugün, yalnızca bir lideri değil, bir aydınlanma devrimini selamlıyoruz.
Görevimiz; o devrimin kazanımlarını korumak, laikliği, demokrasiyi, insan haklarını savunmak,
ve her türlü gericiliğe karşı dimdik ayakta durmaktır.
Ruhun şad olsun Paşam…
Senin açtığın yolda, senin ışığınla yürüyoruz.
Ne mutlu “Ben Atatürkçüyüm” diyene!
#10Kasım #Atatürk #BirUlusunYazGünü #Laiklik #Demokrasi #İnsanHakları #
–“Bodrum’dan bir yurttaşın kaleminden…”







