Pazartesi, Eylül 8, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Almaktan Vermeye Fırsat Bulamadınız!

Türkiye’nin son 40 yılına şahitlik eden bir vatandaş olarak, demokrasinin bu derece sınandığı ve zorlandığı bir dönem görmedim.

Siyasi, hukuki ve ekonomik açıdan öngörülemez, değerlendirilemez bir süreç yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde, sırtını cumhuriyetin kuruluş değerlerine yaslayanlar için siyasi beklentiler neredeyse sıfırlandı.

Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinde; eksen kayması değerlendirmesi olarak gerçekleşen uygulamalar ve dayatma kararlarla demokrasiye yapılan müdahaleler nedeniyle ara rejim denilebilecek anların yaşandığı bu günlerde, yerel konuları yazmak gerçekten çok zor.

Ne yazık ki ulusal siyasette gerçekleşen süreçlerin, yerelde ki olası yansımalarına engel olmak için; yazmaya, yorumlamaya ve önerilerde bulunmaya devam etmek gerekiyor.

Bu kurt bu kışı da geçirecek, ama yediği ayazı unutmayacak! Mağdur edebiyatı yaparak kamusal yetki kullanım alanlarını işgal edenlerin yarattıkları mağduriyetlerin hesabını feraset sahibi Türk halkı sandıkta görecektir.

***

Bodrum; coğrafi özellikleri, tarihsel birikimi, sosyo-ekonomik değerleri ve insan-kurum ilişkileri açısından Türkiye’nin en cazip bölgelerinden biridir. Belki de en önde gelenidir.

Başka bir deyişle; 1983 genel seçimleri sonrası İstanbul, Ankara ve uluslararası sermaye tarafından hızla keşfedilen ve işgal edilen bir ilçenin adıdır Bodrum..

Aşağıda ifade edeceğim düşüncelerimi; maksadını aşmaması için azami hassasiyet göstererek, samimiyetle ve hiçbir beklentisi olmadan yapılan hayırsever yatırımlarını ayrı tutarak ve başımın üzerine koyarak ifade edeceğim.

Yüksek insani değerlerle kamu faydası yaratanların konunun istisnaları olduğunu, sözümün sonuna bırakmak istemedim.

Devam edelim..

Bodrum’un onlarca yıl süren işgalinde onlarca yöntem kullanıldı. Kullanılan yöntemlerin biride hayırsever ve bağışçı kimlikleri altında gelen iş insanları ve kurumlar oldu.

Yeni seçilen her belediye başkanının, yeni atanan her kaymakamın ve valinin kapısı sözde insani nedenlerle çalındı.

Diyaloglar kuruldu, yemekler yenildi, hayır-hasenat ve bağış işleri konuşuldu ve az-çok hayata geçirildi. Aralar uzatılmadan ilişkiler sıcak tutuldu.

Bu ince ayar işlerinde durumu daha ileriye götürüp, onay vericinin swot analizini yapmaya kadar götürenlere şahit oldu bu coğrafya..

Ezcümle; Bodrum’da kamuya sızmanın en etkili yöntemlerinden biri oldu, hayır-hasenat ve bağış işleri..

***

3 Eylül 2025 Çarşamba günü Bodrum Kaymakamlığı X sayfasında, Bodrum’a huzur evi kazandırmakla ilgili bir ziyaret paylaşımı yapıldı.

Yapılan paylaşım, iki fotoğrafın yanı sıra aşağıdaki cümlelerden oluşuyordu;

“Kaymakamımız Ali Sırmalı, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ile birlikte hayırseverimiz Yunus Büyükkuşoğlu’nu ziyaret etti. Yapılan ziyarette Bodrum’a huzur evi kazandırılması ile alakalı görüş alışverişinde bulunuldu. Nazik ev sahipliği için teşekkür ederiz.”

Yunus Büyükkuşoğlu’nu bu coğrafya, yaptığı hayır işleri ve yatırımlarıyla yakından tanır. Peki başka nereden tanır..

ZAİ Yaşam Bodrum’un yapı ruhsatının imar uygulamasının olmadığından, yapının bulunduğu parselin zeytinlik olduğundan, inşaat hakkının en fazla % 10 olabileceğinden,  kamuya terk etmesi gereken alanın terk edilmediğinden, imar barışından bile yararlanamayacağından tanır.

Konuyu temcit pilavı gibi ısıtıp yeniden önünüze koymak düşüncesiyle yazmıyorum. ZAİ Yaşam Bodrum’un sahibi Yunus Büyükkuşoğlu’nu kaymakamın ziyaretini görünce eski günler geliverdi aklıma işte..

Yeri gelmişken göreve yeni başlayan Bodrum Kaymakamı Ali Sırmalı’ya başarılar diliyorum ve dikkatini bu konuya özellikle çekmek istiyorum.

Sayın kaymakam, Bodrum’un hayırseverleri ve bağışçıları bitmez. Hepsini hızlıca tanımanız çok mümkün değil. Genç ve tecrübesiz Bodrum Belediye Başkanımız bu konularda biraz acelecidir. Sizi de acele ettirmesin!

Kendisi göreve gelir gelmez; kim var kim yok herkesi belediyeye bağışa çağırdı. Çağrıya kimin cevap verdiği meclis tutanaklarında kayıt altında..

Zaman; değerlendirmelerinizin daha sağlıklı olmasına hizmet edecektir düşüncesindeyim..

***

Hayırseverlik deyince aklıma bu coğrafyanın 50’li, 60’lı 70’li yıllarındaki ağalarıyla 80’li, 90’lı ve milenyumlu yılların çocukları geldi.

Bu coğrafyaya fakir olarak doğup, şimdilerde milyarlık servetleriyle ticaret ve siyaset yapanlardan bahsediyorum.

Haliyle de aklıma bu durumdan fazlasıyla yararlanan Ortaipolis’in Kocadonius ailesi geliyor hemen..

Bu ailenin bu coğrafyada yaptırdığı bir çeşme var mıdır? Öyle okul, hastane, kreş, kültür merkezi gibi zor yerlerden sormuyorum. Kolay yerden soruyorum. Var mı hayır için yaptırdığınız bir çeşmeniz Halikarnasos’ta?

Ben şimdiye kadar duymadım duyan varsa beni uyarsın.

Doğdunuz, doydunuz, tapularınıza tapu, servetinize servet kattığınız.. Son 25 yılın STK başkanlıklarını ve belediye başkanlıklarını yaptınız..

Almaktan vermeye fırsat bulamadığınız bu topraklarda, var mı üzerine inşa ettiğiniz bir eser?

Sordukça sorulacak bir alan burası.. Soruların muhatabı sadece Kocadonius ailesi değil tabii ki.. Sorum bu topraklarda aynı hikayeyi yaşayan ve yaşatanların tamamına..

Peki şimdilerde durum nasıl?

Değişen pek bir şey yok. Yeni nesil genç ve tecrübesiz başkan; kapı kapı dolaşıp hayırsever, bağışçı arıyor. Sayın başkan eğer hayırsever ve bağışçı arıyorsan önce ağabeylerinden başlaman lazım.. Sonrasında en az 10 aile vardır sırada bekleyen!

Bu topraklara vefasını önce bu topraklardan milyarder olanlar gösterecek. Bodrum’da haksız hukuksuz imar uygulamaların; kamu hizmetine bağışlanan binalar ve belediye envanterine giren ayni yardımlarla örtülemeyeceğini bilmeniz lazım!

Güçlünün mü kamunun mu yanındasınız?

Bu sorunun cevabı güçlünün yanında olduğu sürece, ben size genç ve tecrübesiz başkan demeye, siz de bana öfkelenmeye devam edeceksiniz!

Popüler Haberler