Bodrum’da emlak vergilerinde yapılan fahiş artış, yalnızca mülk sahiplerini ilgilendiren teknik bir mesele değildir. Bu artış, kentimizin tüm ekonomik dengelerini derinden sarsacak bir tehdit olarak karşımızda duruyor.
Gümüşlük, Yalıkavak, Dirmil, Türkkuyusu ve daha birçok mahallede rayiç bedellerin olağanüstü yüksek belirlenmesi, adil olmayan bir vergi yükü doğurmuştur. Bu hatalar yalnızca ev sahiplerini değil, kiracıları, küçük esnafı, emeklileri, turizm emekçilerini de doğrudan etkileyecektir. Çünkü emlak vergisindeki artış zincirleme şekilde kiralara, işyeri giderlerine, ürün ve hizmet fiyatlarına yansıyacak, Bodrum’da yaşam maliyetlerini daha da ağırlaştıracaktır.
Zaten yüksek fiyatlarla boğuşan kentimizde, bu yanlış uygulama yeni bir kriz dalgası yaratma potansiyeline sahiptir. Bir ev sahibine yüklenen fazladan vergi, ertesi gün kiracının kirasına; esnafın artan maliyeti, ertesi gün vatandaşın cebinden çıkan ek harcamaya dönüşecektir.
Bu noktada yapılması gereken bellidir: Vatandaşların en kısa zamanda Vergi Mahkemesi’nde dava açması. Aksi halde bu hukuksuzluk kesinleşecek, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Yargı yolu, hakkımızı aramanın en temel ve etkili aracıdır.
Kamuoyunun sürekli bilgilendirilmesi, uyarılması ve bu konuda ortak tavır alması büyük önem taşıyor. Bodrum, rant uğruna ağır vergi yüklerine mahkûm edilemez. Bu kentte yaşayan herkesin hakkı, adil ve gerçekçi bir vergi düzenidir.
Bugün açılacak davalar yalnızca bireysel çıkarı değil, Bodrum’un geleceğini de koruyacaktır. Sessiz kalmamak, hem yurttaşlık sorumluluğumuz hem de kentimize karşı borcumuzdur.
