Türkiye siyasetinde son günlerde bir kez daha dedikodu, spekülasyon ve algı operasyonları gündemin önüne geçiyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den ayrılarak AKP’ye katılması, doğal olarak toplumda tartışmalar yarattı. Ancak bu gelişme, siyasette bir zincirleme göç dalgası varmış gibi sunularak, kulislerde yeni senaryoların yazılmasına zemin yapıldı.
Özellikle muhalefet belediyelerine yönelik “kimler gidecek” sorusu, halkın kafasında güven duygusunu aşındırmayı hedefleyen bir psikolojik operasyon haline getirildi. İşte tam da bu noktada Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın adı, Bodrum merkezli bir internet sitesinde gündeme getirildi.
Söz konusu haber, “iki iş insanı aracılığıyla başka bir partiye geçiş görüşmesi talebinde bulundu” iddiasını ortaya attı. Oysa gerçek, bambaşka. Daha dün CHP’den ayrılmasının söz konusu olmadığını, partisine ve seçmenine karşı sorumluluğunu sonuna kadar taşıyacağını açıkça dile getiren Aras, bu iddialara tek kelimeyle yanıt verdi: “YALANDIR.”
Burada mesele yalnızca bir haberin doğruluğu değil; siyasetin nasıl kirletilmeye çalışıldığıdır. Dün açık ve net bir şekilde duruşunu ilan eden bir belediye başkanını, ertesi gün yalan bir haberle itibarsızlaştırmaya çalışmak, akıl tutulmasının ve siyasi ahlaksızlığın en açık örneğidir.
Ahmet Aras’ın bu noktadaki tavrı nettir: Sitenin sahibi, aracılık yaptığı iddia edilen iş insanlarının adlarını derhal kamuoyuna açıklamalıdır. Aksi halde bu durum, bir gazetecilik faaliyeti değil; bir itibar suikastıdır ve doğal olarak yeri mahkemedir.
Çünkü unutulmamalıdır ki; siyaset güvenle yapılır, güven ise şeffaflık ve doğruluk üzerine inşa edilir. Halkın oylarıyla kazanılmış makamlar kişisel kariyerlerin ganimeti değil, Cumhuriyet’in değerlerini ve halkın iradesini temsil eden emanettir. Bu emanete ihanet, yalnızca parti değiştirmekle değil, dedikodularla halkın güvenini sarsmakla da olur.
Aras’ın sözleri, bu nedenle bir duruş manifestosudur:
“CHP’liyim, seçmenime karşı sorumluyum, ihanet edemem.”
Dedikoduların en çok beslendiği dönemlerde, gerçeği haykırmak büyük bir cesaret ister. Ahmet Aras’ın net tavrı, yalnızca kendisine değil, Türkiye’de siyasete yöneltilen güvensizlik dalgasına da güçlü bir yanıttır.
Bugün Bodrum’dan yükselen bu örnek, yarın başka kentlerde başka isimler için de bir ölçü olacaktır. Gerçek, eninde sonunda yalanın tozunu dağıtır.
