Cuma, Nisan 18, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Goca Bodrum’un Goca Sorunları… Say Say Bitmez…

Geçtiğimiz hafta sonu 6.Acı Ot Festivali‘nin, katılımcılar özelinde yarattığı hayal kırıklığı ile sona erdi.

Başka bir deyişle; yaşanacağı bilinen hava muhalefetini yeterli derecede önemsemeyen OYDER ve organizasyonun destekçisi Bodrum Belediyesi alamadıkları önlemler nedeniyle katılımcıları mağdur etti.

Meteoroloji ve tüm hava tahmin sitelerinin hafta sonunun yağmurlu geçeceğini paylaşmasına rağmen, organizasyon komitesi tarafından sokakta tezgah açan esnafı koruyacak önlemleri almaması can sıkıcıydı.

Daha sıkıcı olanı da; sağanak yağmur mağduriyeti yaşayan festival katılımcılarının organizasyon komitesini yardım için yaptıkları aramalara “biz ne yapabiliriz” cevabı oldu.

Kamuya ait yolları ve kaldırımları pazarlayan OYDER‘in tahsilattaki planlaması ve başarısı uygulamada sınıfta kaldı.

Katılımcı, sponsor ve ziyaretçinin direk yada dolaylı mağdur olduğu organizasyonun tek memnunu ve mağruru OYDER oldu.

Cumartesi günü bazı katılımcıların tezgahlarını toplayarak festivali terk etmesi üzücüydü. Festivalin ikinci gününün de yağmurlu geçeceği belli olduğu halde; ne OYDER nede Bodrum Belediyesi özellikle esnaf için eksikleri tamamlamama konusundaki istikrarını devam ettirdi.

Eksikliklere önlem alınmadığı gibi, organizasyon komitesi Cumartesi akşamı WhatsApp grubundan şaka gibi bir paylaşım yaptı. “Pazar günü ürünlerin dikkat çekecek şekilde sergilenmesi…”

Gerçi organizasyon komitesi Pazar günü sabah saatlerinde 250 katılımcıyı başka bir çağrı daha yaptı, şemsiye dağıtılacak diye.. Gelen ilk 10 şanslı kişi alabilecek demeyi unutarak..

Katılımcılardan 4-7 Bin TL arası katılım parası alınan 2 günlük organizasyon, “ben yaptım oldu” ruh haliyle tamamlandı.

Dr. Murat Özyaba’nın Arena Haber’de Pazar günü yayınladığı “Acı Ot Festivali İle Geleceğe” başlıklı yazısında; “Bodrum’un yapacağı en önemli işlerden birisi de, Bodrum’un “Acı Ot Festivali”ni, “Deve Güreşleri”ni, “Bitez Mandalin Festivali”ni, Kültür Yolu Festivali kapsamına aldırmaktır.” tespiti ve temennisi ne kadar gerçek olur bilemiyorum.

Çünkü ortada sadece günü kurtaran bir Bodrum Belediyesi varken..

*** 

Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin göreve geldiği günden bu yana, genç bir siyasetçi ve belediye başkanı olması nedeniyle, her siyasetçiye nasip olmayacak bir kucaklama ile karşılandı.

Hayırlı olsun tememnilerinin yanında Bodrum Belediyesi ve sizin için ne yapabiliriz taleplerini iletti hemen herkes. Yardım kararlılığı geçen bir yıl içinde seyrekleşerek tekrarlandı. Kimlerin katkı teklifi kabul görmüştür bilemem. Şimdilik ortada görünen bir şey yok, günü kurtaran bir belediyeden başka..

Başkan Mandalinci öncelikle; görevinin ilk 9 ayında geriden getirdiği hesapları görmeyi tercih etti. Seçim öncesinde aldığı notların üzerini tek tek çizerek uyguladı. Zaten kadrosunda yetkin yönetici sorunu yaşayan Bodrum Belediyesi, daha da sorunlu hale geldi.

Bodrum’un dinamiklerinden belki de hiç haberi olmayan bir özel kalem, finans konusunda formsuz bir mali işler ve günlük hizmetlerin yürümesinden sorumlu idari işlerde zayıf  atamalar..

Şimdi son atamaları bekliyoruz ara yöneticiler konusunda.. Umarım malumun devamı olmaz.

Böyle mi olmalıydı?

Herkesin bir yoğurt yiyişi vardır ama mümkünse çok peçete kullanmadan olmalı bu işler. Sonuçta; keyfi kararlar alınabilecek bir iş yönetmiyorsun. Babadan kalan bir işletme değil ki belediyeler. Herkesin emeğine, kıdemine ve kariyerine azami düzeyde saygı göstermek gerekir.

Belediyecilik yerine göre pragmatik olmayı gerektiren bir makam olsa da, aynı zamanda da duygusal zeka gerektirende bir makam. Kadroları; rasyonel ve fayda yaratacak en yüksek performansla yönetilmesi gereken bir makam.

Başkan Mandalinci’yi; iki eli havada ve avuç içlerini gösteren her şeye hayır diyen bir başkan olarak görmek istemiyoruz.

Bu makamda; her şeye evet diyenle, her şeye hayır diyenin arasında bir fark olmadığını düşünenlerdenim.

Başkan Mandalinci’yi uyaracağım bir konu daha var. Makamı doldurmayı başarmalı artık!

Makamda; kentin makro sorunlarına çözüm üretecek işinin ehli danışmanlarla çalışan, kısa, orta ve uzun vade planlamaları yapan, her konuda kentin politikalarını oluşturan ve uygulayan, gerçekçi denetim ve kontrol mekanizmalarını hakkıyla çalıştıran ve dolduran bir belediye başkanı istiyoruz.

Bu görev; biraz Ortakent’teki abilerle, biraz kankalarla, biraz kendisi, biraz davul tozu birazda minare gölgesiyle olacak bir iş değil!

Ben saha adamıyım, makamda oturmayı sevmiyorum diyerek mikro sorunlara yönelen, kişilere indirgenmiş detaylarla uğraşan, sokakta ayağı ile işaret ederek belediye personeline şunu buradan kaldırın diye hitap eden, tabanda çalışan personeli azarlayarak işi düzelteceğini zanneden kısacası gereksiz bir sürü detayla uğraşan başkan isteği de beklentisi de yok Bodrumlunun.

***

Son bölümü de Bodrum’un milletvekilleri konumunda olan meclis üyelerine ayırıyorum. Dün gerçekleşmesi gereken Bodrum Belediye Meclis toplantısı yapılmadı. Gerekçe, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki gün gerçekleşen olağanüstü genel kurulu oldu.

Garip olan; gerekçenin CHP’li, AK Partili ve MHP’li herkese uygulanmasıydı. Toplantıda; 20 meclis üyesi detayda bilemediğimiz mazeretleri nedeniyle yoktu.

Son günlerde gündemde olan diğer bir konuda CHP’li meclis üyesi Faik Karakaya‘nın aldığı ceza..

Faik Karakaya, bu konuyla ilgili sessizliğini koruyor. Sormak istiyorum Sayın Karakaya’ya.. Meclis üyesi olmasını engelleyecek bir cezayı aldıktan sonra, meclis üyeliğine devam etmesini normalleştirecek ne var dünyasında.

Aldığım ceza nedeniyle bu görevi devam ettirme ehliyetim ortadan kalkmıştır diyerek, görevinden istifa etmesi gerekmiyor mu?

Aynı soruyu gurubun başkanı Tuna Işın‘a da soruyorum. Ülkede olan bitenle mücadelede, bu durumu kabullenmek el zayıflatmaz mı?

Goca Bodrum’un goca sorunları.. Say say bitmez..

Popüler Haberler