Bodrum’un bugünkü hâliyle Türkiye’nin önemli bir turizm ve yaşam merkezi olduğu artık inkâr edilemez. Ama ne yazık ki, kentin ulaşım sistemi hâlâ 1980’lerin alışkanlıklarıyla yönetilmeye çalışılıyor. Her geçen gün büyüyen, kalabalıklaşan ve karmaşıklaşan Bodrum’da, yıllar öncesinden kalma dolmuş sistemine mahkûm edilmiş bir yurttaş kitlesi var.
Geçtiğimiz gün Konacık’taki bir durakta tam 40 dakika boyunca sekiz vatandaş dolmuş bekledi. Gelen iki dolmuş dolu olduğu için durmadı. Üçüncüde nihayet binebildiler. Ve bu bir istisna değil; neredeyse her gün yaşanan bir tablo.
Evet, dolmuşçu esnafımız saygılı, çalışkan ve çoğu zaman vatandaşın derdine koşan insanlar. Büyükşehir çalışanları da özverili. Ama sistem çalışmıyor. Çünkü bu sistem miadını doldurdu. Dolmuş güzergâhları, yolcu alma sınırlamaları, klima sorunu, yaz sıcağı, uzun bekleme süreleri, üst üste binmiş yolcular… Bunların hepsi artık Bodrum’un büyüyen yapısıyla çelişen, çağ dışı kalmış bir uygulamanın parçaları.
Bu durumdan hem Bodrum Belediyesi’nin hem Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin farkında olduğuna inanıyorum. Ancak geçici çözümlerle günü kurtarmak yerine, artık yapısal bir dönüşüme ihtiyaç var. Geçmişte İzmir’in Balçova-Konak hattında yapılan dönüşüm gibi örnekler ortada. Dolmuşlarla birlikte çalışan belediye otobüsleri, zamanla sistemli ve konforlu hale gelince dolmuşlar başka alanlara yönlendirildi, vatandaş mağdur edilmeden çözüm üretildi. Neden Bodrum’da da benzeri bir model uygulanmasın?
Ulaşım bir hizmet değil, bir haktır. Her vatandaş çalıştığı yere zamanında ulaşabilmeli, sıcakta bunalmadan seyahat edebilmeli, yaşadığı kentte toplu taşıma imkânına erişebilmelidir.
Toplu taşımada kamu öncelikli bir dönüşüm şart:
Belediye otobüs hatları artırılmalı.
Sefer aralıkları azaltılmalı.
Akıllı uygulamalarla otobüs takibi yapılabilmeli.
Dolmuşçular sisteme entegre edilmeli, kimse mağdur edilmemeli.
Bodrum’un nüfusu arttıkça araç sayısı da artıyor, trafik kilitleniyor, park yeri krizi büyüyor. Toplu taşıma ne kadar etkinleşirse, özel araç kullanımı da o kadar azalır. Bu da hem çevreye, hem bütçeye, hem sosyal yaşama katkıdır.
Yetkililere açık çağrımdır: Bu sistemle daha fazla gidilmez. Konacık’tan Türkkuyusu’na, Turgutreis’ten Yalıkavak’a kadar her mahallenin derdi aynı. Gelin, bu sorunu hep birlikte çözelim. Geçmişin alışkanlıklarını geleceğin ihtiyaçlarına feda etmeyelim. Vatandaş şikâyet etmiyor; çözüm bekliyor.