Salı, Ağustos 26, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Bir Danışman Krizi: Levent Arkan Vakası ve CHP’de Sarsıntı

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın özel danışmanı Levent Arkan’ın hem gazeteci Özcan Özgür’e hem de CHP’nin köklü isimlerine yönelttiği sözler, artık sadece bireysel bir tartışma olmaktan çıkıp parti ve kamuoyunu ilgilendiren ciddi bir krize dönüşmüş durumda.

Özcan Özgür, yalnızca herhangi bir gazeteci değildir; kendini kanıtlamış, Muğla’da bir marka haline gelmiş, gazetecilik sorumluluğuyla hareket eden bir basın emekçisidir. Yıllardır Muğla’nın sorunlarını gündeme taşıyan, halk adına kamu gücünü denetleyen yazılarıyla yerel basında tarihsel bir rol oynamıştır. Bu nedenle Arkan’ın saldırısı, yalnızca bir kişiye değil, Muğla basın geleneğinin tamamına yapılmış sayılmaktadır.

Arkan’ın sosyal medya üzerinden Özcan Özgür’e dönük ifadeleri, “sağlık sorunları üzerinden saldırı” olarak yorumlandı. Böylesi bir yaklaşım, basın özgürlüğüne olduğu kadar insani değerlere de aykırıdır. Meslek örgütleri ve gazeteciler, engelli bir gazeteciye yönelik bu tutumu kesin bir dille reddetti.

Bu saldırgan üslup aslında yeni değil. Arkan, geçmişte de dönemin büyükşehir belediye başkanı Osman Gürün’e benzer şekilde ölçüsüz ve küçümseyici ifadeler yöneltmişti. O gün de eleştiri sınırlarını aşan bu dil, siyasi tartışmayı kişiselleştirmiş, şimdi ise aynı hoyratlık basına yönelmiştir. Böylece Arkan’ın çizgisi, demokratik eleştiri geleneğinden ziyade kişileri hedef alan saldırı üslubuyla süreklilik göstermektedir.

Bu süreçte dikkat çeken bir başka nokta ise, Ahmet Aras’ın geçmişte danışmanına dair “kefilim” sözünü kullanmış olmasıdır. O gün verilen bu güven beyanı, bugün kendisini zor durumda bırakan bir noktaya evrilmiştir. Çünkü artık ortada sadece bireysel çıkışlar değil, belediye yönetiminin kurumsal sorumluluğunu etkileyen bir tablo vardır. Aras açısından bu, hem siyasi hem de etik açıdan büyük bir sorumluluk yüklemektedir.

Gazeteciler cephesinde de sert eleştiriler yükseldi. Arkan’ın üslubu, “bir makamın ağırlığını taşıyamayan dil” olarak tanımlandı. Basına saldırgan bir yaklaşımın yerel demokrasiye de zarar verdiği vurgulandı. Kamu vicdanında ise Arkan’ın varlığı, belediyenin etik ve kurumsal duruşunu tartışmaya açan bir unsur haline geldi.

Parti içinde yaşanan kırılmalar ve kimi istifa girişimleri, bu krizin siyasi boyutunu iyice görünür kıldı. CHP’nin köklü geleneği, disiplin ve saygınlık üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle Bodrum örgütünün net tavrı, yalnızca Arkan’a değil, benzer örneklere de verilen güçlü bir mesajdır: Partinin temel değerleri kişisel hesaplarla ve hoyrat üsluplarla gölgelenemez.

Bugün yaşananlar, bir danışmanın sözlerinden öte, CHP’nin yerelde nasıl yönetileceğini, basınla nasıl ilişki kuracağını ve geçmişteki emeklere nasıl sahip çıkacağını gösteren kritik bir sınavdır. Ahmet Aras’ın bu süreçte sergileyeceği tutum, yalnızca danışmanını değil, kendi liderlik anlayışını da belirleyecektir.

Muğla’da toplumun beklentisi nettir: Basına saygı, emekçilere değer, parti büyüklerine hürmet… Eğer bu çizgi korunmazsa kaybeden yalnızca CHP değil, demokrasinin yereldeki kültürü olacaktır.

 

Arena Haber
Arena Haber
Bodrum'un Güncel, İlkeli ve Güvenilir Haber Sitesi...

Popüler Haberler