Cumartesi, Temmuz 26, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Bodrum İmar Planlarında İlginç Gelişmeler

Bu bizim Zalimcan var ya.. Gerçekten az değil hani. Geçen hafta “Bodrum Sakın(ım) Plansız Yürüme” başlıklı yazımdan sonra, sağlam bir mail döşenmiş üşenmeden. Diyor ki; “sakın söylediklerinin havaya gittiğini düşünme, oturduğu koltuğu ya da mevkiyi gözünden sakınanlar bu dediklerini görüyor, okuyor ve öğreniyorlar. Sakınan göze çöp batar sözünde olduğu gibi, bu tür bilgilerin gereğini yapmadıkları ortaya çıktığı için de bir yorum yapmaktan sakınıyorlar. Sen gözünü budaktan sakınma ve bildiklerini söylemeye devam et”. Ben de bu yoruma sığınarak sakınacak bir şey olmadığını düşündüğümden, söylediklerimi sakınmadan anlatmaya devam edeceğim.

Sakınım Planlamasına ilişkin çok daha detaylı yazılar yazacağız, sakın uzak duruyorum sanmayın. Ama şu anda gündemde çok daha acil ve öğrenilmesi gereken konular var. Sakıncası yoksa onlara değinelim.

Sevgili dostlar, daha önce katıldığım bir TV programında ip uçlarını vermiştim aslında ama sanıyorum ilgililer tarafından iyi anlaşılmamış. Bir daha ve yazım dilinin elverdiği ölçüde basitleştirerek anlatayım da günah benden gitsin.

10 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı 1 No’lu Kararnamesinin 97 ve 102  Maddelerinin içeriği öz olarak şuydu; “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ona bağlı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü istediği zaman, istediği yerde, istediği nitelikteki imar planlarını yapar/yaptırır/onaylar ve belediyelere uygulaması için yollar”. Yetmedi, bu imar planlarına göre istediği gibi yapı ruhsatı ve iskan ruhsatı verir, hatta işyeri açma ve çalışma ruhsatı bile verebilir. Bu yetmezmiş gibi bir de 4 Temmuz 2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile, “istediğim yapılaşmayı, istediğim yerde yaparım, parasıyla değil mi” anlayışı pekiştirildi.

Bu yetkilerin kullanılması sayesinde Bodrum’da hangi alanlarda, ne tür imar planlarının onaylandığını, gözümüzden sakındığımız yerlerdeki yapılaşmaların önünün nasıl açıldığını anlatmaya gerek var mı bilmem ? Zira 2018’den beri Bodrum’un en kritik yerlerindeki imar planlarının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılıp onaylandığını, hatta belediyelerin bu durumu sürekli olarak mağduriyet unsuru olarak ya da mazeret olarak kullanıp bu yapılaşma çılgınlığına, bilerek ya da bilmeyerek göz yumduğunu da izliyoruz.

Durumun ciddiyetini gören Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri ve 137 milletvekilinin imzasıyla Anayasa Mahkemesine dava açıldı. Bu davada Anayasa Mahkemesi, 26 Ekim 2023 tarihinde 2023/180 sayıyla karar verdi. Ancak verilen karar Resmi Gazetenin 27 Şubat 2024 tarihli sayısında yayımlandı.

Anayasa Mahkemesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “istediğim yapılaşmayı, istediğim yerde yaparım, parasıyla değil mi” yetkisini iptal etti iyi mi? Anayasa Mahkemesi yine de, doğacak hukuksal boşluğun mağduriyet yaratmaması için, kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından sonraki 9 ay içinde TBMM’nin yeni bir düzenleme yapmasını emretti. Yani 28 Kasım 2024 tarihine kadar süre tanıdı. Peki bir şey yapıldı mı? Hayır tabiki.. Bu konuda bir yasa teklifi verildi mi ? Hayır tabiki.. Cumhurbaşkanlığı yeni bir Kararname yayınladı mı ? Hayır tabiki..

Bu ne demek biliyor musunuz ? 28 Kasım 2024 tarihi itibariyle, Bodrum Belediyesi sınırları içinde (sadece Bodrum da değil, tüm Türkiye için geçerli) Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, herhangi bir ölçekte imar planını canının istediği gibi onaylama yetkisi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi demek. Yani, 28 Kasım 2024’den sonra bu Bakanlıkça onaylanan her türlü imar planı, Anayasa Mahkemesi Kararına aykırı demek. Daha nasıl açık anlatabilirim bilmiyorum.

Hadi diyelim ki, şu meşhur olan “Kızılağaç’taki zeytinliğin imara açılması”nı içeren 28 Ocak 2024 onay tarihli imar planı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yetkilerinin iptal edilmesini emreden Anayasa Mahkemesinin yürürlüğe girdiği 28 Kasım 2024’den önce onaylandı. Peki Bodrum Belediyesi bu plana karşı “Bodrum’un doğal çevresine zarar vereceği” iddiasıyla dava açsaydı ne olurdu? Diyelim ki yargı çok hızlı çalıştı ve 6 ayda dava Bodrum Belediyesinin aleyhine sonuçlandı. İstinaf ederdi, Orada da kaybetti mi? Danıştay’da temyiz ederdi. Bu süreç zaten en az 2 yıl sürerdi. 28 Şubat 2024 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi iptal kararı 28 Kasım 2024’de yürürlüğe girdiğinden dolayı, zaten devam eden iptal davasına bir dilekçe göndererek “efendim zaten Bakanlığın plan onama yetkisi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir” dediğinde belki de yargı “peki zaten yetki yönünden tartışmalı olan planı iptal ediyorum” diyebilecekti ve Kızılağaç’taki alanı kurtarabilecektik. Kaldı ki imar mevzuatına aykırılıkları yönünden iptal edilme olasılığı da hala cepte.

Bodrum Belediyesi ne yaptı? “Aaa madem Bakanlık onayladı, peki o zaman hemen imar durumu düzenleyeyim de gecikmesinler” dedi. Hadi şimdi bunu söyleyince bana “bilir bilmez konuşuyor” desinler. Dedim ya, “sözümü sakınmayacağım”, çünkü tarih susanları sorgular. Bilir bilmez bir şey daha söyleyeyim. Bu konuda bence hala hukuki yollar tükenmiş değildir.

Asıl ilginç haber şu: Hani şu yıllardır beklediğimiz, hatta Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlarının önünde yalvar yakar olduğumuz Ortakent/Yahşi/Gürece/Yaka Koruma Amaçlı İmar Planları vardı ya.. Hani “mağduruz hadi onaylayın” diye yıllardır çığlık attığımız planlar. Her ne kadar plan onaylayan genel müdürlüğün yetkisine ilişkin bir Anayasa Mahkemesi kararı yok ise de, bakanlığın plan onama yetkisinin önemli bir kısmını iptal eden Anayasa Mahkemesi kararı karşısında, benze bir yetkinin kullanılması da tartışılmalıdır. Bodrum Belediyesi neden bu konuları gündeme getirip, tartışmaya açmadı.

Nolcek şimdi?

Bak güzel kardeşim; bilgin yoksa fikrin de olmamalı. Bir şey söylüyorsan da altı dolu olmalı. Altını doldurmak için ise bilenlere danışacaksın. Danışmaktan sakınırsan, sakındığın o göze çöp batar. Daha nasıl anlatmalı? Sakın kimsenin aklıyla alay etmeyin..

Popüler Haberler