CHP Bodrum ilçe örgütünden yaklaşık 200 kişi, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ve Maltepe mitingiyle sonlanan Adalet Yürüyüşüne destek vermek için İstanbul’daydı.
CHP’liler, mitingden bir gün önce otobüsler ve kendi özel araçlarıyla çıktıkları yoldan sosyal paylaşım sitelerinde “Adalet için yollardayız” mesajları paylaşarak İstanbul’a gittiler.
Adalet Yürüyüşü mitingine destek vermek için İstanbul’a giden ve Kılıçdaroğlu’nun tek başına tamamlayacağı yürüyüşü izleyen CHP’liler buradan miting alanına geçti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlattığı, her gün yaklaşık 50 bin kişinin destek verdiği ve 24 gün süren Adalet Yürüyüşüne tüm CHP Bodrum İlçe Başkanlığı ve Muğla örgütleri geçtiğimiz günlerde farklı bölgelerde yürüyüşe katılarak destek vermişlerdi.
24 gün süren yürüyüşün ardından CHP Bodrum İlçe Başkanlığından 4 otobüs ile özel araçların katıldığı ve Muğla örgütlerinin de içinde olduğu 30 otobüs ve çok sayıda özel araçlarla gidilen Adalet Yürüyüşü mitingine Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, CHP Muğla İl Başkanı Mürsel Alban, CHP İlçe Başkanları, CHP’li Belediye Başkanları, CHP’li Meclis Üyeleri ile çok sayıda STK görevlileri katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısına kulak veren partililer, miting alanında ellerinde sadece Türk bayrağı, adalet yazılı pankart ve Atatürk posteri taşıyarak, Hak, Hukuk, Adalet sloganları attılar.
Yaklaşık olarak 2 Milyon kişinin katıldığı Adalet Yürüyüşü Mitingi çok büyük ses getirirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Öfkem geçmedi, yargıya güvenim temelden sarsıldı. Anayasa mahkemesi üyeleri niye kararlarının arkasında durmazlar? Karar vermiyorsanız kapatılsın daha iyi. Bu adalet yürüyüşü burada bitmedi, bu bir başlangıç. Darbeyi durdurmak için sokak iyi, adalet için sokak kötü. Darbeyi de önleyeceğiz, adaleti getireceğiz. Sokaksa sonuna kadar sokak” diyen Kılıçdaroğlu, 10 maddelik ‘Adalet manifestosu’nu da açıkladı.
10 maddelik Adalet Manifestosunu da şu maddeler yer aldı;
“FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır”
- 1. 15 Temmuz’u açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. TBMM’nin kararlı duruşu, halkımızın direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Buna sokağın 15 Temmuz’u diyoruz. Ancak siyasi ayağın ortaya çıkarılması iktidar tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.
“Hukuk düzeni yeniden tesis edilmelidir”
- 2. İktidar tarafından 15 Temmuz fırsat bilinerek 20 Temmuz yapılmıştır. OHAL’le TBMM’nin yetkileri gasp edilmiştir. Saray’ın 15 Temmuz’u diyoruz. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni yeniden tesis edilmelidir.
“Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı mutlaka sağlanmalıdır”
- 3. Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Demokrasinin vazgeçilmez kuralı yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı mutlaka sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz uygulanmalıdır.
“OHAL mağdurları sivil ölüme terk edilmiştir”
- 4. OHAL uygulamalarıyla mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik hakları ellerinden alınmıştır. OHAL mağdurları sivil ölüme terk edilmiştir.
“Milletvekilleri serbest bırakılmalıdır”
- 5. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra 15 Temmuz darbe girişimiyle veya arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan ama sırf hükümete muhalif göründüğü için haklarından mahrum bırakılan akademisyenler ve kamu görevleri görevlerine iade edilmelidir. Milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.
“Baskılara son verilmelidir”
- 6. 150’nin üzerinde tutuklu gazetecinin olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Derhal serbest bırakılmalı ve baskılara son verilmelidir.
“Anayasa değişikliği gayrimeşrudur”
- 7. OHAL koşullarında devletin bütün imkanları kullanılarak yapılan anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Bu mühürsüz bir seçimdir. Türkiye gayrimeşru bir anayasayla yönetilemez.
“Her türlü baskı kaldırılmalıdır”
- 8. Parlamenter sistem üzerindeki her türlü baskı kaldırılmalıdır. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat sistemi esas alınmalıdır. Eğitimde laikliğin aşındırılmasına son verilmelidir.
“Kadınlara ayrımcılığa son verilmeli”
- 9. Sadece hukuk alanında değil, toplumsal yaşamın bütün alanlarında adaletsiz düzen devam etmektedir. Yoksulluk, ayrımcılık, şiddet, terör gibi toplumsal adaletsizliklerin giderilmesi için ortak irade hayata geçirilmelidir. Kadınlara ayrımcılığa son verilmeli, kadın hakları toplumsal hayatın her alanına uygulanmalıdır.
“Hukukun olmadığı bir toplumda düzen ve barış sağlanamaz”
- 10. Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülke içindeki adaletsizlikleri de kökleştiren bir kısır döngü yaratmıştır. Adalet uluslararası ilişkilere de hakim olmalıdır. Türkiye yüzünü insan haklarına, hukuk devletine, adalete önem veren milletler ailesine dönmelidir. Hukuk güvenliğinin olmadığı bir toplumda kamu düzeni ve toplumsal barış sağlanamaz.
