Perşembe, Nisan 17, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Gözümün Nurunun Sınavı Devam Ediyor…

İnsanın dünyadaki sınavları bitmiyor. En zoru da sağlığı ile ilgili sınavı ve sınanması..

Sön dönemde diyabetin etkisiyle göz arkasındaki kılcal damarların zedelenmesi sonucu yaşadığım görme sorunları, uzun bir tedavi sürecini beraberinde getirdi. Yani gözümün nurunun sınavına maruz kaldım.

Bu süreçte en önemli dönüm noktalarından biri, 8 Nisan 2025 Salı günü Kuşadası’ndaki Ada Göz Hastanesi’nde gerçekleşen ikinci periyot tedavim oldu.

Sabah erkenden Bodrum’dan kız kardeşim Nevin’le birlikte yola çıktık. Direksiyonda yine her zamanki gibi dikkatli ve sorumluluk sahibi Nevin vardı. Bugünün anlamını güçlendiren diğer unsur ise, İzmir’den kalkıp gelen eniştemin Kuşadası’na gelerek bize katılması oldu. Üçümüz birlikte bu yolculuğu yalnızca tedavi için değil, aynı zamanda moral ve dayanışma için de gerçekleştirdik.

Ada Göz Hastanesi’ne ulaştığımızda hızlıca kayıt işlemlerimizi tamamladık. Ardından, sürecin başından beri beni takip eden ve her aşamada güvenimi kazanan Dr. Mustafa Bey’in muayenehanesine geçtik. Güler yüzlü ve açıklayıcı yaklaşımıyla beni yeniden rahatlattı. Yapılan kontrollerde, sağ gözümdeki önceki kanamanın dağılma sürecinde olduğu ve bu nedenle eksik kalan lazer uygulamasının bugün tamamlanabileceği tespit edildi. Sol gözümdeki kanamanın ise henüz vücut tarafından tam olarak atılamadığı, eğer bu süreç doğal olarak tamamlanmazsa cerrahi müdahale ile temizlenmesinin gerekebileceği bilgisi verildi.

Bugün sol gözüme ikinci kez iğne uygulandı. İlkine kıyasla daha sakin ve bilinçli geçirdiğim bu işlem, tedaviye alışmanın da bir göstergesiydi. Sağ gözüm için uygulanan lazer tedavisi ise oldukça zorluydu. Ancak daha önceki iki başarısız girişimin ardından bu sefer sabır ve kararlılıkla işlemi tamamlamayı başardım. Gösterdiğim bu direnç, Dr. Mustafa Bey’in de dikkatini çekti ve takdirini kazandı. Bu da bana güç verdi.

Tedavi sonrası hastaneden çıkıp biraz nefes almak istedik. Hemen karşıdaki büfenin bahçesine geçtik. Parkın kenarındaki bu küçük ve sade alan, günün yorgunluğunu atmak için adeta biçilmiş kaftandı. Cam bardakta servis edilen çaylarımızı içerken, etrafta kuş sesleri ve sakinlik hakimdi. Tam o sırada parkın içinde serbestçe dolaşan asil bir at belirdi. İnsanların arasından geçerken dimdik duruşu ve zarif hareketleriyle sanki bu hikâyeye doğallığın ve özgürlüğün simgesi olarak dahil oldu. O an, sessizce ama derinden içimize işledi.

Tedavi sürecimizin ardından, üçümüz birlikte tekrar Bodrum’a döndük. Yorucuydu, ama umut vericiydi. Dr. Mustafa Bey’in en sevindirici açıklaması ise, tedavi süreci tamamlandığında her iki gözüme de akıllı mercek takılabileceğiydi. Bu olasılık, yalnızca görme yetimin değil, hayata bakışımın da yeniden şekilleneceği bir umudu taşıyor.

Ada Göz Hastanesi; doktorlarının deneyimi, hasta ilişkilerindeki özeni ve uygun fiyat politikalarıyla öne çıkan bir sağlık merkezi. Bodrum’daki hastanelerle kıyaslandığında hem insani yaklaşımı hem de erişilebilirliğiyle dikkat çekiyor. Bugün, yalnızca bir tedavi günü değil; umut, dayanışma ve direnişle yazılmış bir yolculuktu. Ve bu yolculukta ışığa bir adım daha yaklaştım.

Popüler Haberler