Zalimcan’dan bir mail aldım hafta içinde. Bana 27 Ekim 2024 tarihli köşemde yazdığım ve övgüyle söz ettiğim Muğla Planlama Ajansına (MUPA) dair yazımı yollamış. Altına da küçük bir not yazmış. “Geçen 6 aydan fazla süredir MUPA’nın ne yaptığından bilgin var mı?” demiş. Şöyle bir düşündüm, yok sahiden. Niye yok? Demek ki MUPA varlığını hissettirmemiş.
Nasıl kurulduğu konusu benim ilgi alanımda değil, yazanlardan öğrendiklerimiz yalanlanmadı ama yine de bir yorum yapmayalım. Doğrusu “Gücünü yalnızca insanımızdan alarak, Muğla’yı canlı ve cansız tüm bileşenleriyle yaşanabilir ve sürdürülebilir bir kent haline getirmek” için gerekli olan “bilgiyi üretecek bir fabrika” olarak tanıdığımız bu yapılanma, kendisini “Vizyon, Yenilik, Planlama, Strateji, Sürdürülebilirlik, Kamuculuk, Ortak Akıl, İnovasyon, Potansiyel, Öngörü, Değer, İş Birliği, Bilim, Dinamizm ve Öncülük” kavramlarıyla tarif etmişti. Ne kadar fiyakalı değil mi?
Peki geçen bu süreç içinde MUPA’nın çalışmalarından yansıyan neleri gördük? Muğla’da çiftçilerin sorunlarına yönelik bir araştırmanın dışında dişe dokunur bir proje görmedim ama belki ben yeteri kadar takip etmemişim diyelim. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımızın 1 yıllık icraatını anlattığı konuşmasında da izine pek rastladığımı söyleyemem. Gerçi o sunumun amacı konusunda da değişik tartışmalar var ama neyse.
Buna karşın İstanbul Planlama Ajansı (İPA), Bursa Planlama Ajansı (Bursa Plan) çok yoğun çalışıyor. İnternet avucunuzun içinde. Girin “https://ipa.istanbul” adresine, girin “https://www.bursaplan.com” adresindeki “Haberler” sekmesine. Sonra da “https://www.muglaplanlama.com” adresindeki “Haberler” sekmesine tıklayın, ne demek istediğimi anlayacaksınız zaten.
Hadi diyelim ki İstanbul Planlama Ajansı çok daha köklü bir yapı ve daha güçlü bir yerel yönetim tarafından destekleniyor (gerçi onun da başkanı/meslektaşım zindanlarda). Peki Bursa Planlama Ajansı? Ben söyleyeyim neler yapıldığını. Bursa Planlama Ajansının organizasyonunda çok sayıda sivil toplum örgütü, üniversite, kurum ve kuruluşlarla “Vizyon 2050 Bursa 1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı” çalışmaları yapılıyor. Hem de 6 Mayıs’ta 5. Danışma Kurulu Toplantısı yapılmış.
Zalimcan, bu plan kapsamında neler yapıldığını merak edip araştırmış ve anlattı. Bursa Büyükşehir Belediyesi alanındaki “kentlerin biçimleri, yerleşmeler ve dirençlilik” raporu oluşturulmuş, konut alanlarının ne kadarının planlı, ne kadarının plana uyumsuz ya da plansız olduğuna dair veriler açıklanmış, kaçak yapılaşmanın röntgeni çekilmiş. “Sanayi, depolama ve taşımacılık” sektörlerinin, “Bursa’daki AR-GE çalışmalarının” yapısı hakkında bilgiler paylaşılmış, sanayi alanlarının sorunları araştırılmış, kenti ne kadar kirlettikleri ortaya konmuş. Bunlar hep 2050 Vizyonu için çok önemli.
Üstelik Bursa Valiliği de, İl Toprak Koruma Kurulu’nun “tarımsal depolama” adı altında fabrika yapılmasını engellemek için elini taşın altına koymuş. Hem de CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı ile tam bir koordinasyon içinde çalışıyorlarmış.
Eh kıskanmadım desem yalan olur. Ama Ahmet ARAS’ın sunumundan anladığım kadarıyla biz de Muğla bütününde bütün sorunları çözecek projeleri hazırlıyormuşuz. KISMETSE önümüzdeki 5 yıl bu projeleri hazırlayacağız, çünkü geçmiş yönetimde tembellik yapan personelin topunu seğirttik dağlara. Sonra hangilerine paramızın yeteceğine bakacağız, hangilerine kredi bulabileceğimizi ölçeceğiz (ama bizim krediler onaylanmıyordu değil mi pardon), sonra su saatlerimizi okuyan personeli değiştirip bu işlemi özel sektöre ihale edeceğiz, bir de yaz gelince koyunlardan kırptığımız yünleri eğirecek ve ip yapacağız. Al sana “Dünya Kenti Muğla”.
Niye olmasın? Muğla ismini Fransız’lara ezberletmedik mi? Fransa’da sayısız toplantılarda konuşup Muğla’yı anlatmadık mı? Ne Dubai’si kaldı, ne Londra’sı. Bütün Akdeniz Çanağı ülkeler öğrendi Muğla’yı. Turist akacak bu yaz. Tüm bunlar nasıl oldu zannediyorsunuz?
Bodrum’u mu sordunuz? Yahu onca para verdik, patlayan bütün boruları değiştiriyoruz ya işte. Biraz turizm sezonuna sarktı ama idare edin durumu. Bazen değiştirirken de patlatıyoruz ama o da olsundu. Asfalt yapıyoruz, onu, şunu, bunu yapıyoruz. Pardon yani çizmeler ayağımızda sahada koşturuyoruz belediye ordusuyla. Gerçi şimdilerde sahillerle pek ilgilenemiyoruz ama ona da bakacağız bir ara. Planlama desen sınıfta çaktı ama biz herkesle kucaklaşıp isteklerini sorar sormaz oradan uzaklaşıyoruz. Yahu dur, kıyılarımızda kurulmaya çalışılan limanlara da bakacağız bir ara. Hele şu kooperatif liman işini halletsin, çaylarını içmeye gideceğiz elbet.
VİZYON diyorum.. PLANLAMA diyorum.. DİRENÇLİ KENT diyorum.. KENTSEL DEĞİŞİM/DÖNÜŞÜM diyorum.. YAZ GELDİ diyorum.. SAHİLLER diyorum.. Size ALO diyorum..
