Cuma, Temmuz 18, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Üzgünüm Sayın Başkan.. Gençliğinizin Kredisi Sonsuz Değil!

Haftanın gündem konuları arasında önemli oranda yer alan ve akılları meşgul eden “Tamer Mandalinci vs Deniz Özbaş” mücadelesine bazı notları düşmeden geçmek olmayacak.

Daha doğrusu; Başkan Mandalinci’nin, Arena Haber’in sosyal medya paylaşımının altına yaptığı değerlendirmelere cevap verme hakkımız oluştu dersek yerinde olur.

Devam edelim..

Arena Haber; Bodrum Belediyesi Basın Yayın Müdürlüğü bünyesinde metin yazarı olarak görev yapan Deniz Özbaş‘ın, 16 Temmuz 2025 Çarşamba günü basına gönderdiği açıklamada iş sözleşmesinin fesih edildiğinin haberini, “Halkçı Belediye Başkanı Mı? Yerel Diktatör Mü?” sorusunu başlığa çekerek vermişti.

Haberin başlığı; Özbaş’ın yaptığı yazılı paylaşımın içeriğinde yapılan tespit, soru ve iddialarının yer aldığı cümlelerden seçilmişti. Bana göre de, yaşanan sorunun özetini net bir şekilde ifade ediyordu.

Olan bitenin artık hukuki bir mücadele ve sürece evrileceğinden detaylar arasında boğulmak istemiyorum. İki yıla kalmaz kimin haklı kimin haksız olduğuna T.C. Mahkemeleri karar verecektir.

Benim irdelemek istediğim, yapılan iş sözleşmesinin fesih edilme yöntemindeki usulün bayağılığı..

Konuya biraz açıklık getirelim..

Özbaş’a Bodrum Belediyesi Personel A.Ş tarafından yapılan fesih tebligatının içeriği;

Güncel ihtiyaç olmadığı ve iş yükü planlamasında metin yazarı pozisyonunda personel görevlendirilmesine gerek olmadığı şeklinde olurken,

Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin yapılan haberi okumadan, başlığa bakarak yaptığını düşündüğüm aşağıdaki açıklamanın içeriği de;

İşe düzenli gelmeyen, kartını basmayan, yoklama cetveline imza atmayan, kurumun menfaatlerini gözetmeyen, ofisteki rahatını konforunu kendi dizayn etmek isteyen kim varsa kamu adına bu adımları atacağız. Bunun adı diktatörlük değil kamu yöneticiliğidir.

Şeklinde oluştu..

Başkan Mandalinci, Arena Haber‘in yaptığı haberin altına yukarıdaki söylemiyle beraber aşağıdaki aklı da yürüterek bir değerlendirme daha yaptı.

Peki ne dedi genç başkan?

Bu olayları neden sonuç ilişkisinden bağımsız, işe devam tutanaklarını incelemeden, yanlı ve çarpıtarak yorumlamak gazetecilikle bağdaşmayan, tamamıyla dezenformasyon olarak neticelendirilen bireysel yorumlardır.

Bazen hakikaten ne diyeceğimi bilemiyorum. Yorumlanmadan yapılan haber hakkında akıl yürüten Sayın Mandalinci’ye, şu soruyu sormak istiyorum..

Bodrum Belediyesi Personel A.Ş.’nin iş sözleşmesinin fesih bildirimin de yazılan gerekçeler mi dezenformasyon? Yoksa, sizin sosyal medya üzerinden haberin altına yaptığınız açıklama mı dezenformasyon?

Böyle biri Şam da diğeri Bağdat da gerekçe olur mu?

Üzgünüm sayın başkan.. Gençliğinizin kredisi sonsuz değil!

Oluşturduğunuz maddi ve manevi hatalarının bedelini, dondurma sevenlerin verdiği destek ve açıklamalarla kapatmanız mümkün olmamalı..

Zaman içerisinde Deniz Özbaş’ın davasından oluşması muhtemel  kamu zararını belediyenin kasasından değil, şahsi servetinizden kapatılması durumunu bir yere not edin!

Not edin ki! 4 Milyar TL borca dayanmış Bodrum Belediyesi’nin kasasına, en az 2 Milyon TL daha yük eklemeyin lütfen!

***

Kindar ve dindar bir nesil yetiştireceğiz söyleminin sonunda ortaya çıkan ve sorgulama yeteneğini neredeyse sıfırlamış bir kitleye ayak uyduran entelektüel düşünceleri de anlamakta zorlanıyorum.

Bodrum Belediyesi çalışanı metin yazarı Deniz Özbaş’ın iş sözleşmesinin fesih bildiriminde keyfiyet kokan gerekçeler ve sonrasında gülümseten ve düşündüren işi paketleme yöntemi; üzeri örtülmeye çalışılacak bir konu değil, toplumda sorgulamaya açılması gereken bir durumdur.

Diğer taraftan Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’ye de daha fazla haksızlık yapılmasına hiç kimsenin hakkının olmadığını da düşünüyorum. Başkan Mandalinci, yaramazlıkları ve hataları gizlenecek bir çocuk değildir.

Bırakın kendisi yaptığı hataların bedellerini ödeyerek pişsin biraz.. Gençliğini ve enerjisini; yetkin yetişkinliğe ve dingin bir güce dönüştürsün..

Böyle yapmaya devam ederseniz bir süre sonra evrim geriye doğru işlemeye başlar ve oyuncağı elinden her alındığında yaygara koparan, kendini yerden yere atan yaramaz bir çocuğa dönüşür durum..

Duymak istemediğiniz kelimelere ve cümlelere de takılıp, olan bitenin manipüle edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Teşbihte hata olmayacağı hatırlatmasını yaparak eskilerin bir sözüyle sonlandırayım yazımı..

Adam olacak çocuk bokundan belli olur, üzerine toprak atmayın!

Popüler Haberler