Pazartesi, Ağustos 25, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Bodrum’da Su Krizinin Gerçek Sorumlusu Kim?

AKP Muğla Milletvekili Yakup Otgöz, Bodrum’daki susuzluğu CHP’li belediyelere yüklemeye çalışırken, asıl sorumluluğu görmezden geliyor. Açıklamalarında mevzuata dayanarak tüm yükü Muğla Büyükşehir Belediyesi ve MUSKİ’ye yıkmaya çalışıyor. Ancak gerçeği bilenler için tablo çok farklıdır.

Birincisi: DSİ tarafından yapılan Bodrum İçme Suyu Projesi’nin isale hattı, daha en başında uygun olmayan borularla döşenmiştir. Bu durum bilirkişi raporlarıyla sabittir. Boruların malzeme kalitesi ve döşeme tekniği standartlara uygun olmadığı için sürekli patlamalar yaşanmakta, tonlarca su boşa akmakta ve Bodrum halkı susuz bırakılmaktadır. Bu teknik hata DSİ’nin eseridir. Otgöz’ün dediği gibi “hatların korunmadığı” değil, “hatların yanlış yapıldığı” gerçeği ortadadır.

İkincisi: Bodrum’un su ihtiyacını karşılayan en önemli kaynaklardan Geyik Barajı, yalnızca Bodrum için değil, aynı zamanda Yatağan’daki termik santral için de kullanılmaktadır. Termik santrali işleten Limak’a bağlı şirket, baraj suyunu soğutma amacıyla tüketmektedir. Oysa su, halkın en temel yaşam hakkıdır; önce Bodrum halkının musluklarından akmalıdır. Bir gazeteci dostumuzun Bodrum Kaymakamı’na yaptığı hatırlatma yerindedir: “Su halkın hakkıdır, temel ihtiyaçtır; öncelik Bodrum’a verilmelidir.” Buna rağmen, iktidar şirketin çıkarlarını halkın yaşam hakkının önüne koymaktadır.

Üçüncüsü: Hükümet yıllardır su yatırımlarını seçim malzemesi olarak kullanıyor. Bodrum Barajı’nın ÇED raporları iptal edilmişse bunun sebebi belediyeler değil, rant projeleridir. ÇED sürecinde halkın ve STK’ların açtığı davalar, doğayı ve kentin yaşam hakkını savunmanın sonucudur. İptal edilen projelerin gerekçesi bilimsel raporlarda açıkça yazılıdır.

Dördüncüsü: Otgöz’ün “Ekinambarı Kaynakları tahsis edildi, MUSKİ kullanmıyor” iddiası da manipülatiftir. Bu kaynakların devreye alınması için gerekli altyapı yatırımlarını yapmak, yine merkezi yönetimin iznine ve finansmanına bağlıdır. Belediyeler tek başına bu kaynağı işletmeye açamaz. DSİ bu noktada da kolaylaştırıcı olmak yerine köstekleyici davranmaktadır.

Sonuç: AKP’nin su sorumluluğunu CHP’li belediyelere yıkma çabası, gerçekleri ters yüz etmektir. Bodrum’un bugün yaşadığı susuzluğun asıl nedeni DSİ’nin yaptığı hatalı isale hattı, Geyik Barajı’nın suyunun Limak’ın termik santraline aktarılması ve merkezi iktidarın su politikalarıdır. Belediyeler ise tüm imkansızlıklara rağmen bu yanlışın sonuçlarını telafi etmeye çalışmaktadır. Halkın “susuzluk canımızdan bezdirdi” feryadının muhatabı belediye değil, yıllardır Bodrum’a söz verip tutmayan iktidardır.

 

Popüler Haberler