Salı, Mayıs 6, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Çözüm Önerileri ve Halkçı Direniş Stratejisi…

İçmeler Yat Limanı ve Bir Kıyı Talanının Anatomisi
Yazı Dizisi: 6. Bölüm (Final)

Bodrum’un Denizi Kimindir?

Çözüm Önerileri ve Halkçı Direniş Stratejisi

İçmeler Yat Limanı’ndan başlayıp, Bodrum’un sahil şeridini saran yağmayı ortaya koyduk.
Artık mesele sadece bir tespit meselesi değil.
Mücadele etme, haklarımıza sahip çıkma zamanıdır.

Çünkü susarsak, Bodrum sadece denizini değil,

Kültürünü,

Kimliğini,

Geleceğini kaybedecek.

Bu yüzden şimdi çözüm yollarını ve mücadele stratejimizi açıkça ortaya koyuyoruz:

1. Kamusal Marinalar ve Balıkçı Barınakları Modeli

Bodrum Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesi derhal bir adım atmalıdır:
Bodrum genelinde kamusal marinalar kurulmalıdır.
Balıkçı barınakları, lüks yatlar için değil, Bodrumlu balıkçılar ve küçük tekne sahipleri için tahsis edilmelidir.
Marina işletmeleri özel şirketlere değil, doğrudan belediyeler veya kooperatifler eliyle halk için işletilmelidir.

Bu model hem fiyatları aşağı çeker, hem Bodrumlunun denizle bağını korur.

2. Kıyı İşgallerine Karşı Toplumsal Dava Hakkı

Kıyı Kanunu açık: Kıyılar halkındır!
Her yurttaşın, bir kıyı işgalini tespit ettiği anda mahkemeye başvurma hakkı vardır.
Bu hak kullanılmalıdır.

Bodrum’da kıyı işgallerine karşı

Kitle davaları,

Anayasa’ya dayalı halk hareketleri,
başlatılmalıdır.

Kent Konseyleri, çevreci örgütler ve denizci STK’lar öncülüğünde
Kıyı Savunma Platformu gibi bir yapı kurulabilir.

3. Gerçek Denizci Kooperatifleri Kurulmalı

Bugün Bodrum’da adı “kooperatif” olan ama içi boşaltılmış çıkar gruplarına karşı,
gerçek halk kooperatifleri kurulmalıdır.

Balıkçılar,

Küçük tekne sahipleri,

Denizciler,

Sahil köylüleri

Kendi aralarında demokratik kooperatifler kurarak,
hem sahillerini hem geçim kaynaklarını koruyabilirler.
Ve bu kooperatifler, sermayeye değil, halka hizmet edecek şekilde örgütlenmelidir.

4. Belediyeler ve STK’lar Yeniden Yapılandırılmalı

Bodrum Belediyesi, BODTO, DTO Bodrum Şubesi gibi yapılar,

Şeffaflaşmalı,

Gerçek katılım mekanizmaları kurmalı,

Kıyı ve deniz projelerinde doğrudan halkın söz sahibi olmasını sağlamalıdır.

Aksi halde bu kurumlar ya dönüştürülmeli,
ya da halkın meşru iradesiyle değiştirilmelidir.

5. Medya ve Bilinçlenme Seferberliği

Bodrum’da denizcilik ve kıyı işgallerine dair

Bağımsız haber portalları,

Sosyal medya kampanyaları,

Belgesel çalışmaları yapılmalıdır.

Halkın sessizliğini kırmak için bilgi akışı sağlamak hayati önemdedir.
Bir tek İçmeler Yat Limanı değil,
Torba’dan Turgutreis’e kadar tüm sahillerde yaşananlar
halkın gözleri önüne serilmelidir.

6. Büyük Bir Halk Manifestosu:

Bodrum Kıyı ve Deniz Hakları Bildirgesi

Tüm Bodrumluların imzalayabileceği
“Bodrum Deniz Hakları Bildirgesi”
hazırlanmalı.

Bu bildirgede şunlar net bir şekilde yazmalı:

Kıyılar ve marinalar özelleştirilemez!

Balıkçı barınakları Bodrumlu balıkçılara aittir!

Marinalarda Bodrumlu teknelere %50 kontenjan ayrılmalıdır!

Tüm kıyı projeleri halk oylamasına sunulmalıdır!

Ve bu bildirge her yerde — meydanlarda, limanlarda, sosyal medyada — yayılmalıdır.

SONUÇ:

Deniz Bodrumlunun!
Deniz Satılamaz, Kiralanamaz, Peşkeş Çekilemez!

Bugün ayağa kalkmazsak,

yarın çocuklarımız sadece fotoğraflarda görecek denizleri, tekneleri, özgür sahilleri.

Ama biz ayağa kalkarsak,

Bodrum bir kez daha

Özgür,

Denizle barışık,

Halkçı bir kent olur.

Ve unutmayın:
Kaybedilen her koy, her marina, her kıyı sadece Bodrum’un değil, Türkiye’nin kaybıdır!

Şimdi söz sırası Bodrumluların.
Şimdi söz sırası denizi sevenlerin!

Yazı Dizisinin Finali:

“Bodrum’un Denizi Kimindir?”
Cevap belli:
Bodrumlunun!

İçmeler Yat Limanı Projesi konusunda Bodrum’un Gerçek Denizcilerine sesleniyorum;

“Bu proje, özel çıkarlar ve dış müdahalelerden uzak bir biçimde, Bodrum’un gerçek denizcilerinin ve kamunun söz sahibi olduğu bir modelle yeniden hayata geçirilmelidir.”

Başlangıçta Bodrum Belediyesi, Bodrum Denizciler Derneği gibi sektörün gerçek temsilcileri, kamu görevi yapan dernekler ve halkçı paydaşlar tarafından yönetilmelidir.

Geçmişte, Bodrum Kisse Bükü Adalı Yalı Davası’nda yaşananları örnek alarak, sektörü temsil eden, kamu görevi gören ancak sadece çıkar gruplarının çıkarlarını koruyan derneklerden değil, gerçekten denizcilerin sesini duyuran bir organizasyon yapısı oluşturulmalıdır.

İçmeler Yat Limanı Projesi, ancak bu anlayışla, Bodrum’un gerçek denizcilerinin katılımı ve kamu yararının gözetilmesiyle başarılı olabilir.

Arena Haber
Arena Haber
Bodrum'un Güncel, İlkeli ve Güvenilir Haber Sitesi...

Popüler Haberler