Türkiye’de yerel yönetimlere yönelik merkezi baskı artarken, CHP Muğla İl Yönetimi olarak gerçekleştirdiğimiz belediye ziyaretleri bize çok net bir tablo sundu:
Muğla’da belediyecilik artık yalnızca hizmet değil; aynı zamanda demokrasi, dayanışma ve direniş meselesidir.
Son günlerde il yönetimi olarak iki önemli durağımız oldu:
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras ve Menteşe Belediye Başkanımız Gonca Köksal Aras.
Bu ziyaretler bize hem mevcut sorunları hem de birlikte hareket etmemiz gereken stratejik başlıkları bütün açıklığıyla gösterdi.
***
Ahmet Aras: “Yangında yetki değil, sorumluluk beklenir”
İl Yönetimi olarak gerçekleştirdiğimiz ziyarette Ahmet Aras’ın ortaya koyduğu belediyecilik anlayışı; hem sahaya hem siyasete hâkim, planlı ve vizyoner bir yaklaşımın izlerini taşıyordu.
Aras üç temel başlıkta net bir çerçeve çizdi:
1. Kırsal üretim Muğla’nın kaderini belirler
Zeytincilik, arıcılık, seracılık, kültür balıkçılığı…
Muğla ekonomisinin bu omurgasını görmeyen bir siyasetin, bu kentte geleceği olamaz.
Aras’ın vurgusu keskin:
CHP örgütü üreticiyle iç içe olacak, kırsala daha çok dokunacak.
2. Turizm artık kendiliğinden yürümüyor
Turizm sektörü sorunlarını biriktiriyor.
Bunun çözümü, belediyenin sektörle kavga etmesi değil, “sürdürülebilir turizm” ortaklığını kurmasıdır.
Aras bu noktada hem belediyenin planlarını hem de il yönetimiyle kuracağı dayanışmanın önemini vurguladı.
3. Afetlerde siyaseti değil, vicdanı önceleyen belediyecilik
Aras’ın şu sözü, il yönetimi olarak hepimizin zihninde yer etti:
“Yangın nerede çıkarsa çıksın oradayız. Yetki beklemeyiz; sorumluluk duygusuyla hareket ederiz.”
Muğla’nın yangın riskini düşündüğümüzde, bu cümle belediyeciliğin gerçek yükünü anlatıyor.
2026 yılı için planlı, kurumsal belediyecilik
Yol yapım programı hazır.
Daire başkanlıkları CHP politikaları doğrultusunda talimatlandırılmış.
Hızlı iletişim ve hızlı çözüm mekanizmaları kurulmuş durumda.
İl yönetimi olarak bu planlı yaklaşımın bir parçası olmamız gerektiğini net biçimde gördük.
***
Gonca Köksal Aras: “Merkez, yerelde kaybettiğini mevzuatla geri almaya çalışıyor”
İl yönetimi olarak yaptığımız ikinci ziyaret, Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras idi.
Onun değerlendirmeleri ise yerel yönetimlerin bugün içinde bulunduğu siyasal kuşatmayı gözler önüne serdi.
Merkezi baskı: Sandıkta kaybettiler, şimdi yetkileri yukarı çekiyorlar
Köksal Aras’ın en net tespiti şuydu:
“AKP, seçimle kazanamadığı belediyeleri şimdi planlama yetkilerini merkeze taşıyarak etkisizleştirmeye çalışıyor.”
Bu yalnızca bir teknik hamle değil; CHP’li belediyelere yönelik bilinçli bir siyasi operasyon.
Bu süreçte parti içi kırgınlıkların lüks olduğunu hatırlattı
Köksal Aras’ın sözleri aynı zamanda il yönetimi için bir uyarı niteliğindeydi:
“Böyle bir saldırı döneminde kırgınlık taşımak lükstür. Birlik olmazsa hiçbirimiz belediyelerimizi koruyamayız.”
İl yönetimi olarak bu sözün ağırlığını hepimiz hissettik.
Yerelden genele uzanan dayanışma şarttır
Köksal Aras’ın yaklaşımı netti:
Belediye–örgüt–il yönetimi–milletvekileri arasında güçlü bir bağ kurulmadıkça Muğla’nın demokratik direnci zayıflar.
Bu çerçeve, il yönetimi olarak nasıl hareket etmemiz gerektiğini yeniden hatırlattı.
***
Sonuç: İl Yönetiminin Görev Çizgisi Artık Daha Net
Bu ziyaretler bize şunu çok açık biçimde gösterdi:
Muğla’nın belediyeleri yalnızca hizmet üretmiyor; demokrasiyi savunuyor.
Merkezi iktidarın baskılarına karşı yerelde güçlü durmak için il yönetimi–belediyeler–örgütler arasında kusursuz bir uyum gerekiyor.
Kırgınlıklar taşıyarak değil, dayanışmayı büyüterek yol almak zorundayız.
Üreticiye sırtını dönen, kırsaldan kopan bir siyaset Muğla’da varlık gösteremez.
Afetlerde ve krizlerde hızla sahaya inen belediyecilik, Muğla’nın geleceğini belirler.
İl yönetimi olarak gördük ki:
Muğla’yı ancak ortak akılla, dayanışmayla ve kararlılıkla koruyabiliriz.
Ve biz bu sorumluluğu taşımaya hazırız.
