Pazartesi, Kasım 17, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Bodrum’u Kirleten Kim? Terlikli Turist Değil, Vahşi Kapitalizm…

Bodrum’un kimliğini tartıştığımız bu dönemde bazı çevrelerde aynı söylemi duyuyoruz:
“Parmak arası terlikli turist gelmesin, Gümbet müşterisi sokulmasın, kapıcıyla aynı kasabaya gelmek istemeyen milyoner Avrupalı kaçar…”

Bu yaklaşım, meseleyi sınıfsal önyargıların içine hapseden ve gerçek sorumluları görünmez kılan sığ bir bakış açısıdır.
Çünkü Bodrum’u tüketenler, çalışan emekçiler, yerli halk veya parmak arası terlikli turistler değildir.

Bodrum’u talan edenler,
ormanları imara açan, sit alanlarını yok eden, kıyıları betonlaştıran, kamu arazilerini otellere peşkeş çeken “görgüsüz elit kesim”dir.
Yani vahşi kapitalizmin, kâr uğruna doğayı yok sayan güçleridir.

Bu kent yıllardır aynı senaryonun içinde:
Önce bir koy “keşfedilir”,
sonra o koyun etrafında lüks oteller, dev inşaatlar, marinalar yükselir,
ardından doğa biter, su biter, nefes biter.

Ve bütün bunları yapanlar kim?
Çekirdeğini çitleyen aile mi?
Denize terlikle giren yerli turist mi?
Yoksa apartmanın kapıcısı mı?

Hayır…

Bodrum’un doğasını yok edenler; büyük sermayeyle, Ankara’daki merkezi hükümetle kol kola giren ve kamu arazilerini, ormanları ve kıyıları ranta açan güçlerdir.
Bodrum’u yöneten “köylü” değil, tam tersine başkentten gelen ve milyonluk projelerle Bodrum’u parselleyen rant ortaklıklarıdır.

Bugün Bodrum’un en büyük sorunu, “kalite turist – düşük gelirli turist” ayrımı değil;
denetimsizlik, plansızlık, ormansızlaştırma ve kamu yararını yok sayan yönetim anlayışıdır.

Bakın etrafınıza:

Sit alanlarını daraltan kim?

Ormanın içindeki yolları kim açıyor?

Sahile gece yarısı beton kamyonlarını indiren kim?

5 yıldızlı otellerin atık sularını denize boşaltmasına göz yuman kim?

Yatların pis suyunu kontrol edemeyen kim?

Bütün bunları yapanlar, Bodrum’un yerlisi değil…
Emeğiyle yaşayan garson, şoför, esnaf hiç değil…

Bunları yapanlar, görgüsüzlüklerini lüks yatlara, aşırı tüketim alışkanlıklarına ve çevre düşmanı projelere saklamış olan “elit görünümlü talancılar”dır.

Bodrum’un gerçek sorunu sınıfsal değildir.
Sorun, kent hakkını yok eden bir rant düzenidir.

Bodrum’u kurtaracak olan ise;
yerliyi dışlamak değil,
emekçiyi küçümsemek değil,
terlikli turisti suçlamak hiç değil…

Bodrum’u kurtaracak olan;
kamuculuk, ekolojik bilinç, planlama, demokratik yerel yönetim ve kentini savunan halktır.

Kısacası Bodrum’u çürüten elitlerin görgüsüzlüğüdür;
Bodrum’u savunacak olan ise sokaktaki yurttaştır.

Ve biz bu gerçeği söylemeye devam edeceğiz.

Arena Haber
Arena Haber
Bodrum'un Güncel, İlkeli ve Güvenilir Haber Sitesi...

Popüler Haberler