Çarşamba, Temmuz 30, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

İstifalar Büyüyor: Bodrum Kent Konseyi İçin Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Çağrısı

Bodrum… Yalnızca bir turizm kenti değil; binlerce yıllık tarihiyle, eşsiz doğasıyla, masmavi deniziyle, Anadolu’nun Akdeniz’e açılan kültür penceresidir.

Bugün bu kıymetli coğrafya, vahşi kapitalizmin iştah kabartan hedefi olmuş durumda. Kıyılarımız işgal ediliyor, derelerimiz betona boğuluyor, ormanlarımız rant projelerine kurban ediliyor. İşte tam bu noktada, kentin vicdanı olması gereken Bodrum Kent Konseyi’nin sorumluluğu her zamankinden daha büyüktü. Ancak olması gereken ile olan arasındaki uçurum her geçen gün daha da derinleşiyor.

Bodrum Kent Konseyi; Bodrum’un çevresini, denizini, tarihini, kültürünü ve turizmin olmazsa olmaz değerlerini korumak için demokratik kitle örgütleriyle ve sivil toplumla el ele vermesi gereken bir yapıydı. Belediyelere ve merkezi yönetime karşı halkın sesi olmalı, çevre talanına karşı ortak projeler üretmeli, Bodrum’daki tüm demokratik dinamikleri arkasına almalıydı. Ne yazık ki bugün Kent Konseyi, kendi içinde dahi bir diyalog zemini kuramayan, kavgalı ve bölünmüş bir yapı haline gelmiş durumda.

İlk olarak Taner Akbal, Bodrum Gönüllüleri Derneği Başkanı ve Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi olarak, etik dışı gruplaşmaların, kapalı kapılar ardında yürütülen ilişkilerin ve kurumsal güveni zedeleyen uygulamaların gölgesinde kalmak istemediği için istifa etti. Akbal’ın istifası, konseyin sivil toplum ruhundan ne kadar uzaklaştığının bir göstergesi oldu.

Bu istifayı Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi’nden gelen toplu çekilme izledi. Kadın Meclisi’nin 3 asil ve 5 yedek üyesi, antidemokratik uygulamalara, kişisel iktidar hesaplarına ve kadın dayanışmasını boğan baskıcı tutumlara karşı görevlerinden ayrıldıklarını duyurdu. Bodrum Kent Konseyi yönetiminin bu süreçte sessiz kalması ve sorumluluk almaması krizi daha da derinleştirdi.

Oysa Bodrum’un bugünkü sorunları ortada: kıyı işgalleri, doğa tahribatı, plansız yapılaşma, kültürel kimliğin silinmesi ve çarpık büyüyen turizm. Kent Konseyi; bu yaralara parmak basacak, yerel yönetimlere rehber olacak ve halkı örgütleyecek bir platform olmak zorundaydı. Ancak geldiğimiz noktada Kent Konseyi, Bodrum’un yaşam mücadelesinde işlevini yitirmiş, kendi iç kısır tartışmalarına gömülmüş bir yapıya dönüşmüş durumda.

Tüm bu tablo karşısında artık kişisel hesapları bir kenara bırakmanın ve Bodrum’un gerçek sorunlarına odaklanmanın vakti geldi. Bodrum Kent Konseyi, derhal olağanüstü seçimli genel kurul çağrısı yapmalı, tüm demokratik kurum ve örgütleri bir araya getirerek kendisini yeniden yapılandırmalıdır. Bodrum’un denizi, doğası, tarihi ve kültürü için geç olmadan harekete geçilmelidir.

Olağanüstü Seçimli Genel Kurul, Bodrum Kent Konseyi’nin itibarını ve Bodrum’u korumak adına kaçınılmaz bir gereklik haline gelmiştir.

Arena Haber
Arena Haber
Bodrum'un Güncel, İlkeli ve Güvenilir Haber Sitesi...

Popüler Haberler