Pazartesi, Kasım 24, 2025

Çok Okunanlar

Benzer Gönderiler

Öğretmenler Günü ve 24 Kasım

Pek çok ülkede 1994’den beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır
“Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”nin oy birliğiyle kabul edilişinin yıl dönümüdür.
Kendi kültürel ve tarihi özelliklerine, okul tatil günlerine göre çeşitli ülkelerde farklı tarihler Öğretmenler Günü olarak belirlenmiştir.
Türkiye’de de belli bir dönem Köy Enstitülerinin kuruluş yıl dönümü olan 17 Nisan’da çeşitli etkinliklerle kutlamalar yapılırdı.
Burada önemli olan toplumun en dinamik ve örgütlü kesimi olarak eğitimcilerin ulusal ve uluslararası alanda verdiği bir mücadele sonucu elde ettiği kazanımların hatırlatılmasıdır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün başöğretmen olduğu 24Kasım günü 1981 Atatürk yılında Kenan Evren tarafından Öğretmenler Günü ilan edilmiştir.
Kuşkusuz Atatürk’ün başöğretmen olduğu bir tarih olan 24 Kasım da anlamlıdır, önemlidir ancak o tarihten itibaren eğitim emekçilerinin geçmişte çok büyük bedeller ödeyerek elde ettiği bir dolu haklarının ellerinden alındığını da unutmamak gerekir.
12 Eylül’den sonraki dönemde kimi kısmi haklar verilmiş olsa da özünde öğretmenlerin örgütlü yapısı darmadağın olmuş, verdiklerinin çok fazlasını zaman içinde geri almışlardır.
En önemlisi de demokratik eğitim mücadelesinden alıkoymak adına öğretmenler kategorize edilerek, örgütlü mücadeleden koparılmışlardır.
Geçmişte TÖS-İLKSEN ikileminde yapıldığı gibi usta öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen, kadrolu, kadrosuz, usta öğretici gibi sınıflamalarla eğitimcilerin mesleki, özlük ve demokratik haklarını budamaya başladılar.
Kaldı ki o dönemi yaşayanlar bilir 12 Eylül faşist yönetimi en çok da örgütlü toplum kesimlerine saldırdı.
Sınıf mücadelesini esas alan tüm örgütlü yapılar (DİSK-TMMOB-TBB-TÖBDER) ve yöneticileri öncelikle hedef alındı ve yüzbinlerce insan işinden mesleğinden oldu, yıllarca cezaevlerinde tutuldu, işkencelere maruz kaldı.
Eğitim işkolundaki sendika temsilcileri beni mazur görsünler, eleştirim onlara değil ama şu gerçeği görmek gerek. 12 Eylül öncesinin dernekleri zor ve sınırlı koşullarda bugünün her türlü teknolojik ve ekonomik imkanlarından yararlanan sendikalardan çok daha etkili ve toplumda karşılık bulan örgütlerdi.
Öğretmenler çok daha fazlasını hak ediyorlar ama bağışlayın beni, 24 Kasım sanki 12 Eylül paşalarının bir lütfu gibi sunulduğu için bir türlü içime sinmiyor.
Bugünü; geçmişte bu ülke için, aydınlanma ve eğitimin demokratikleşmesi uğruna çaba göstermiş, emek harcamış, gerektiğinde bedel ödemiş eğitim emekçilerini hatırlamak, anmak ve bu bahaneyle bir araya gelebilmek olarak olumluyorum.
Ama salt kutlama yerine eğitim sisteminin yeniden ve inatla sorgulandığı, bu konuyla ilgili forum, konferans ve bilimsel çalışmaların yapıldığı gün olarak değerlendirmek daha doğru diye düşünüyorum.
Bu anlamda bu vesileyle bir kez daha demokratik öğretmen hareketi mücadelesinde yitirdiğimiz eğitim şehitlerini saygıyla anıyorum.
Onlarca kez söz verilmesine karşın hala atanamayan öğretmenleri unutmadan, içinde bulunduğumuz zor ekonomik koşullarda emekliliğinde bile çalışmak zorunda kalan öğretmenleri de düşünerek tüm eğitim emekçilerini cumhuriyetin temel değerlerini korumaya, barış ve özgürlük mücadelesinde yer almaya çağırıyorum.
Tüm eğitim emekçilerinin Öğretmen Günü kutlu olsun.

Popüler Haberler