TOKİ, 11–12 Aralık’ta düzenleyeceği açık artırmada 47 ilde toplam 340 taşınmazı satışa çıkarıyor.
ARENA HABER – Bu listenin en dikkat çeken bölümü ise Bodrum’da daha önce alıcı bulamayan beş parselin yeniden satışa sunulması. Zeytinlikten doğal sit alanına, tarım toprağından askeri güvenlik kuşağına kadar çeşitli koruma statülerindeki bu bölgelerin satışa açılması, Bodrum’da hem çevresel hem de toplumsal ölçekte ciddi bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.
Satış listesindeki taşınmazlar, Bodrum’un İslamhaneleri, Mazı, Ortakent, Yahşi ve Türkkuyusu mahallelerinde yer alıyor. Beş parselin tamamı, hukuki ve ekolojik açıdan son derece hassas sınırlarda bulunuyor:
* Zeytinlik alanı,
* Tarım arazisi,
* Doğal sit – sürdürülebilir koruma alanı,
* Askeri yasak ve güvenlik bölgesi,
* Ekolojik yapısı korunması gereken tarla,
* Sosyal kültürel tesis niteliği taşıyan harupluk.
Her biri farklı bir koruma statüsü taşırken, ortak noktaları “imar baskısına açık hale getirilebilecek olmaları”. Tam da bu nedenle kamuoyunda “Bodrum’un geleceği satılık listeye mi alınıyor?” sorusu sıkça dile getiriliyor.
Milas Kent Konseyi Çevre/Enerji Grubu Sözcüsü Hülya Scobie, süreci “doğal dokuya yapılmış büyük bir tahribat ihtimali” olarak değerlendirdi. Scobie, “Zeytinlikleri, tarım alanlarını, doğal sit bölgelerini, askeri güvenlik alanlarını satışa açmak, bu alanların gözden çıkarıldığı anlamına geliyor. Bu tercih, Bodrum’un ekolojik ve kültürel bütünlüğünü geri dönülmez biçimde zedeleyebilir” dedi.
Scobie’ye göre en büyük sorun, bu parsellerin gelecekte imara açılma ihtimali ve bunun Bodrum’un taşıma kapasitesini tamamen aşacak olması. İklim krizinin su kaynaklarını kuruttuğunu, yaz nüfusunun kontrolsüz büyüdüğünü hatırlatan Scobie, “Bodrum’un zaten dolmuş olan altyapısına yeni nüfus yükü bindirmek akıl dışıdır” ifadelerini kullandı.
Milas’taki TOKİ projelerinin altyapıyı çökerttiğini hatırlatan Scobie, “Benzer bir yükü Bodrum’a taşımak, turizmin kalbi olan bu kente yapılabilecek en büyük haksızlıktır” diye konuştu.
Scobie son olarak, “Duyarlılığımız yalnızca Milas için değil. Bodrum da bizim, Muğla da bizim, ülkenin tüm ormanları, zeytinlikleri, suları hepimizin. Doğaya borçluyuz ve bu satışlara karşı çıkmak bir vatandaşlık görevidir” diyerek çağrıda bulundu.
TOKİ’nin satış listesine koyduğu bu beş parsel, hukuki süreçler, çevresel etkiler, sosyo-kültürel riskler ve kamu yararı açısından önümüzdeki günlerde Bodrum’un en önemli tartışma başlıklarından biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Haber: Duran Öztürk





