40’lı, 50’li ve 60’lı yıllarda fakirliği tavan yapmış olan Bodrum’un, 1980 sonrasında hızla yaşadığı ekonomik zenginleşmenin yanında, sosyal-kültürel zenginleşmesi maalesef ki yaya kalmıştır.
Hikayesi binlerce yıla dayanan Denizci Bodrum’un; önce turizmci sonra inşaatçı Bodrum’a evrilmesiyle gelen zenginlik, Bodrum’u Bodrum yapan değerlerde de geri dönülemeyecek hasarlar yaratmıştır.
Yaşananların en büyük nedeni de, sürece yayılarak kurulmuş olan belde belediyeleriyle gerçekleşen zenginleşme hikayeleridir.
Önce birbirlerinin üzerine basa basa ekonomik olarak zenginleşen Bodrum’u, yaşadığı toprakları linç etme sürecine girişince, ulusal ve uluslararası sermaye de, biz bu işi sizden daha iyi yaparız deyip oyuna dahil olur, sonuç malumun ilanı..
Süreçte sayısı 11 belediyeye ulaşan, bölgede başkanlık yapan herkesin de, bu savrulmada ama az ama çok katkısı vardır. İstisnaları da kaideyi bozmaz.
Yapılan binlerce turistik tesisten ve on binlerce konuttan zenginleşenlerin doymak bilmeyen hırslar, zamanla bölgenin en güçlü ailesi olabilme veya aileleri arasına girebilmeme haline de bürünmüş..
Yönettikleri kurumlarla (belediyeler-STK’lar), topraklarına sahip çıkmaları, zenginliklerini anonim değerlerle Bodrumluya yansıtmaları gerekirken, iç edenlerin veya edilmesine fırsat verenlerin son zamanlardaki icraatlarından biri de İçmeler’de kurulması planlanan “Bodrum Yat Limanı Projesi”..
İçmeler’de Bodrum Yat Limanı Projesi’nin iç edilmeye yeltenmenin hikayesini yazacağım bu yazımda. Bir de ironi yapasım geldi bak şimdi..
Yazıda ifade edilen karakterler ve olaylar gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek kaleme alınmıştır..
***
Hikaye; Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan’ın 2. Başkanlık döneminde başlıyor. Denizci bir aileden gelen Başkan Ağan, her geçen gün artan tekne sayısına çözüm üretmek için İçmeler Tersane Bölgesi’nde “Bodrum Yat Limanı ” adı altında bir proje planlıyor ve çizdiriyor.
Proje; İçmeler bölgesinde hizmet veren tersanelerin ön tarafına kadar sarkınca, ilk tepki başta tersaneler olmak üzere bölgede sektöre hizmet edenlerden geliyor.
İtirazlara dönemin bölgedeki güçlü partisi ANAP’ında katkı vermesi projenin rafa kaldırılmasına neden oluyor.
Proje; Mehmet Kocadon’un 5 yıl DP’den 5 yıl CHP’den yaptığı Bodrum Belediye Başkanlığı döneminde adeta uzun bir kış uykusuna yatıyor.
Rafta uyumaya bırakılan proje 2020’de Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Erol Erdoğan’ın konuyu dönemin AK Parti İlçe Başkanı Ömer Özmen’e aktarmasıyla tekrar canlanıyor.
Başkan Özmen, projeyi Bodrum Belediyesi’nin tozlu raflarında çıkartıp hazırladığı sunum dosyasıyla, Strotonikia Antik Kenti açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teslim ediyor ve başlıyor takibine.
Bir süre sonra yavaşlayan projeyi; İMEAK DTO Bodrum Şubesi Başkanı Orhan Dinç, 2022 Yılının Kabotaj Bayramı’nda dönemin Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’a hatırlatarak bir kez daha gündeme taşıyor.
Başkan Aras’ın ilgilenmesi sonrası yapılan toplantılarla proje tekrar ete kemiğe bürünüyor ve yenilenerek İçmeler bölgesindeki tersanelerin önünden daha batıya çekilerek, Şeytan Kayalıkları’nın önünde sonlanacak şekle getiriliyor.
Buraya kadar her şey normal.. Sonuçta Bodrum’un denizle ilgili STK’larının olan Bodrum Denizciler Derneği ve İMEAK DTO Bodrum Şubesi ile Bodrum Belediyesi’nin içinde olduğu bir oluşum kamunun hayrınadır..
Derken projeye kasabının ağabeyi BODTO’yu dahil ediyor. Haliyle ardından Esnaf Odası da dahil oluyor..
Proje Denizcilerin projesi olmaktan çıkıyor. 5 ortaklı bir konsorsiyum haline dönüşüyor. Peki kim bu hissedarlar?
Bodrum Belediyesi (%40), Denizciler Derneği (%15) İMEAK DTO Bodrum Şubesi (%15), BODTO (%15) ve Esnaf Odası (%15)..
Bence olması gereken hisse dağılımı.. Yok yok esasında herkesin onaylayacağına inandığım hisse dağılımı; Bodrum Belediyesi (%75) Bodrum Denizciler Derneği (%25) olmalıydı.
Düşüncemin gerekçesi, konuyla alakası olmayan kurumların bu konsorsiyumda ne işi olabilir. BODTO, Esnaf Odası ve topladığı geliri İstanbul’a gönderen DTO Bodrum Şubesi’nin bu projede ne işi olur? Sorunun cevabı yok. Olası cevapları da durumu değiştiremez.
Bu kasabanın her işine karışan ağabeyin dayatmaları artık kabak tadı veriyor.
Neyse Liman A.Ş. adı altında bir şirket kuruluyor..
Ortak olabilmek için kurumların genel kurul kararları alması gerektiğinden; önce Bodrum Belediyesi (%70), Denizciler Derneği (%15), BODTO (%15) oranlarıyla kurulan şirkete, sonradan genel kurullarını yaparak ortak olma kararlarını alan; İMEAK DTO Bodrum Şubesi ve Bodrum Esnaf Odası katılarak, Bodrum Belediyesi’nden (%15’er) hisselerini alarak projeye dahil oluyor.
Yenilenen projeyle 460 teknelik kapasiteye ulaşan Bodrum Yat Limanı, 2022 yılında tekrar hız alıyor ve hayata geçmesi için Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı nezdinde çalışılmaya başlanıyor.
Yine 2023 Yılında dönemin Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun Bodrum Denizciler Derneği ziyaretinde konu tüm detaylarıyla paylaşılıp destek isteniyor.
Projenin takibi nasıl yapılıyor? Görüşmelerin stratejisi nasıl belirleniyor? Bir komisyon var mı? Varsa kimler? Yapılan görüşmeler raporlanıyor mu?
Bunların cevabına ulaşamadım. Görünen o ki; işin ucundan herhangi bir şekilde yakalayan yürütüyor projenin görüşmelerini..
Yani projenin güvenlik duvarı yok gibi. Allah’a emanet dersek haksızlık etmiş olmam sanırım. Her an Bodrum’un dışından bir gücün işin üzerine çökme ihtimali oldukça yüksek.
Projenin son dönemimde; geçmiş yılların mülayim taciri bugünlerin cevval ve cabbar iş insanı İMEAK DTO Bodrum Şubesi Başkanı Orhan Dinç, kara haberi getiriyor ortaklara.. “Projemiz hükümet nezdinde ret yedi. Hepimize geçmiş olsun.”
Başkan Dinç, uzun yıllar AK Parti içerisinde siyaset yapmış, AK Parti’nin; Bodrum İlçe Başkanlığı, Muğla İl Başkanlığı konularında sık sık adı geçmiş, BODTO Başkanı Mahmut Kocadon ve 27. Dönem AK Parti Milletvekili Mehmet Yavuz Demir’in prensi olan, temsil ettiği kurum nedeniyle İstanbul sermayesine yakın etkileşimi oldukça yüksek bir şahsiyettir.
Konunun devamında adı daha sık sık geçeceği için kendisiyle ilgili kısa bir bilgilendirme yaptım.
Burada bir ara verelim ve Bodrum Denizciler Derneği genel kuruluna geri dönelim.
***
21 Mart 2025 Cumartesi günü yapılan Bodrum Denizciler Derneği seçimli genel kurulunda yapılan konuşmalar içerinde etrafından dönülen, adayların ve katılımcıların ağzında gevelediği bir konu vardı.
Bu konu; genel kurulda görüşülecek maddelerin arasında olan “Bodrum Yat Limanı” projesini hayata geçirmek için kurulan Liman A.Ş. hisselerinin Bodrum Belediyesi’ne devrinin oylanmasıydı.
Kongreyi takip eden bir gazeteci olarak dikkatimi çekti. Çekince konunun muhataplarına ve bilgi sahibi olanlarına sordum. Sordukça anladım ki, bir iç edilme organizasyonu ya da operasyonu var ortada..
O yüzdendir ki yazımın girişinde İçmeler’deki Bodrum Yat Limanı Projesi’nin iç edilme hikayesi ifadesini sarf ettim.
Bu hikaye en az 2-3 bölümlük bir yazı dizisi olacak gibi görünüyor. İlgi duyanı yarını bekleyecek.
Kaldığımız yerden devam edeceğiz..
